Yarım Puan!

Haberin Devamı ›
İlk bir saatlik bölümünü izlemeyenin hiçbir şey kaybetmediği karşılaşma oldu. İster güneşli bir gündüz maçı oluşuna, ister bahar ya da sezon sonu yorgunluğuna bağlayın, nedeni her neyse, isteksiz, yasak savma anlayışıyla hareket eden oyuncuların sözde mücadelesinden ortaya heyecansız, kötü bir futbol çıktı. Hadi Orduspor’u anlayışla karşılayalım, ilk 8’in dışında kalmanın bundan sonraki belirsizliği nedeniyle konsantrasyon sorunu yaşayabilir. Oyuncuları, “Bitse de gitsek” modunda olabilir. Ama Trabzonsporlu oyuncuların Süper Final’de kendileri için yarım puanın bile öneminin bilincinde olmamaları gerçekten garip.
İki takımın da, Ali Çamdalı ve Burak’ın takımları adına, kale direğinin hemen üzerinden çıkan artistik şutları dışında futbol adına kayıt altına alınabilecek bir harekete tanık olamadık. Devre arası telkinleri ve teknik adam müdahaleleri ile 2. yarı durum değişir beklentisi de uzun süre gerçekleşmedi. Ta ki, 63. dakikaya kadar. Javito’nun pasında İrfan’ın vuruşuna Tolga’nın yaptığı kritik kurtarış, sahada oynananın futbol olduğuna dair önemli bir ipucu oldu. Sonrasında da Burak’ın, Fevzi’yi geçerek direkten dönen plasesi.
Bu iki pozisyon, kenar yönetimlerin oyuna daha çok müdahalelerini sağladı. Daha önce Adrian’ı sahaya süren Şenol Güneş, Henrique ile 3. bölge özellikli oyuncu sayısını 5’e çıkararak riski alan ilk tarafın Trabzonspor olmasını sağladı. Cuper de ligin son maçını kazanmak üzerine hamleler yaptı. Ancak ne İrfan’ın ne de Burak’ın pozisyonları gibi tribünleri heyecanlandıran, izleyenlerin adrenalini yükselten pozisyon bulunamadan birer puanla yetinildi.