MENÜ

Seyirciye yazık!..

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Mersin İdmanyurdu maçının 5-2’lik skoru hepimizi yanılttı. O günkü maç yazımızda, “Bu skor yanıltmasın” demiş, o maçın ölçü olmadığını söyleyip, büyük eleştiri almıştım. Ayrıca Trabzonspor maçının da çok farklı olacağını belirtmiştim. Keşke yanılsaydım.

Önce Quaresma’dan başlayalım. Bilmiyorum, Avrupa’da oyun kuralları değişik mi? Ama Türkiye’de hakem düdüğü gösterdiği anda, “oyna” demeden oynamayacaksın. ‘Acaba bu takım sezon başında hakem eğitimi almadı mı?’ diye düşünmeden edemiyorum.

Futbol Ailesi bir bütündür. Hakemi ile sporcusu ile... Ve tabii ki seyircisi ile... Quaresma’nın oyundan atılması, zaten aksak giden oyunu tamamen sıkıntıya soktu. İlk 20 dakikayı bir kenara bırakırsak, Beşiktaş oyunun genelinde sıkıştı kaldı. Mersin maçında methiyeler düzülen Oğuzhan, sahada yürüdü. Türk sporcunun yapısından mı, nedir? Malesef günlük yaşıyoruz. Oyunu bir türlü genele yayamıyoruz.

Maç bitsin istedik

Geçen haftaki maç yazımda, “Beşiktaş defansı S.O.S veriyor” demiştim. Bu durum Erkan ve Rhodolfo’nun önünde oynayan ikili Oğuzhan ve Atiba’nın verimsizliğinden kaynaklanıyor. Oğuzhan golü düşünüyor, Atiba ise yan pas-geri pas...

Hele Quaresma atıldıktan sonra ‘maç bitsin’ diye dua ettik. Tabi ki, bir de orada Motta muamması var. Adeta saatli bomba. Her zaman takdir ettiğim Şenol hocamdan bir ricam var; ne olur Motta’ya tanıdığın şansı İsmail’e de tanı.

Trabzonspor haddini bilerek oynuyor. Risk almadılar, beraberliğe maç başından beri razıydılar, ancak Beşiktaş 10 kişi kalınca galip gelmesini de bildiler. Yazımın sonunda bir dipnot vermek istiyorum. Bu takımda yönetimle takım arasındaki uyumu sağlayacak bir ağabey yok. Aslında Mete Vardar vardı. Ama onu da harcadılar. Kim harcadı, bilmiyorum...

YORUM YAZ