MENÜ

Özürlü değil engelli

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Salı gecesi televizyonda Acun Ilıcalı’nın programını seyrediyorum... Acun çok güzel bir program yaparak engelli kardeşlerimize, Evren’in aracılığıyla destek oldu, kendisini kutluyorum. Ancak konuşmalarda devamlı ‘özürlüler’ diye bahsedilmesi beni rahatsız etti. Rahatsız etmesinin sebebi de Beşiktaş’ta engellilere spor yaptırma ve destek yönünde en önemli katkıyı Beşiktaş yönetimleri sunmuştur. Süleyman Eren’in döneminden başlamak üzere bilhassa tekerlekli sandalye müsabakalarında engelli sporcularımız, Beşiktaş’ın adını hep zirvede tutmuşlardır. Bu yönde Beşiktaş yönetimini kutluyorum. Alt yapıda yeni Fulya’da iç içe olan binada, engelli sporcularımızla paylaştıklarımız yaşam boyunca unutulacak gibi değil. O arkadaşlarımıza özürlü demek yanlış. Hele Türkiye’de 70 milyon nüfusun, 8 milyonunun engelli olduğunu düşünürsek kullanılan kelimelerde çok daha dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum. Engelli kardeşlerimize bu sıfatın konmasını da, koyanları da kınıyorum. Beşiktaş kulübünü tekrar kutluyorum. Genel Sekreter Kenan Öner’in telefonla bağlanıp, sayısız destekleri dışında kabul edilen en büyük maddi destek 25 bin YTL de katkıda bulunmalarının, diğer kulüplere de örnek olmasını diliyorum.

Var mısın Polat!
Galatasaray Genel Kurulu öncesi en şanslı başkan adayı Adnan Polat, başkanlığa adım adım giderken belli ki o koltuğa oturduktan sonra ortalığı hep gerecek. Çünkü daha oturmadan germeye başladı. 280 Milyon Dolar borç olan Galatasaray’da başarısız diye adledilen, Sarı-Kırmızılılar tarafından yönetimin devamı niteliğindeki Adnan Polat ve arkadaşlarının Allah yardımcısı olsun. Ancak inşallah başkanlık seçimine kadar olan dönemdeki beyanatlarını seçildikten sonra yaşamayız. Kayseri maçından sonra Beşiktaş’ın 90+4’te attığı golden sonra sorulan soruya ‘her zaman şansları yaver gitmez’ diye cevap vermesini yadırgadım. Ben de o zaman derim ki Adnan Polat’a, doğrusun, haklı söylüyorsun. Denizli’de, Ali Sami Yen’de ve başka illerde daha 50 dakika dolmadan seni rahatlatıyorlar. İşini 90’a ya da 90+3’e ve 90+4’e bırakmıyorlar. Ofsayt ve penaltılarla iş bitiyor ama Beşiktaş öyle mi? 90’a kadar yediği darbelerin haddi hesabı yok. Ali Sami Yen’de, Ankara’da, Trabzon’da, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu’nda olduğu gibi. Onun için otursun yeni dönemde başkanlığın keyfini çıkarsın. İnsanlara geçmiş dönemde olduğu gibi kutuyu açtırmasın. Ne dersin Polat, ‘var mısın yok musun’.
Not: Pazar günü yazdığımız yazıda alt yapıda hocaların, personelin ve oyuncuların maaşlarıyla ilgili sıkıntı yaşadığını yazmıştık. Pazartesi günü problem çözüldü, ilgilenen herkes sağolsun...

YORUM YAZ