MENÜ

Nerede seyirci!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Müsabakanın devre arası olmuştu. Kimsenin yüzü gülmüyor, hiç kimse mutlu değil. Beklenti de yoktu. Kısacası herkes rahatsız. Hafta sonundaki Fenerbahçe galibiyetindeki oyun, siyahla beyaz gibi. Kaleci Tolga, tuttuklarıyla değil tutamadıklarıyla ön plana çıktı. Dakikalar 16’yı gösterdiği anda yakışmayan bir gol yedi. Sporting Lizbon takımı, öncelikle belirteyim ki, ne yaptığını bilen bir takım. Ayağa top oynuyor, çok kolay adam eksiltiyorlar. Beck, nam-ı diğer sağ bekimiz. Ancak dün gece ismine yakışır değildi.

Çok acemice hareketler yaptı. Argoda kullanırlar ya, ‘Her top yol geçen hanı’ tanımı tam Beck’e uyuyor. Dün gece Şenol hocanın Serdar Kurtuluş’u oyuna sürmesini beklerdim. Sporting Lizbon’la aramızdaki en önemli fark, biz, uzun toplarla pozisyon arıyoruz. Rakip ayağa kısa paslarla, sanki yürüye yürüye Beşiktaş orta sahasını geçiyor.Taa ki Oğuzhan gelene kadar. 16. dakikada Lizbon’un golü de öyle oldu. Dün gece gösterdi ki, pas yaparak üzerine gelen bütün takımlara karşı Beşiktaş defansı evlere şenlik. Zaten ligdeki 7 hafta bunun göstergesi. Siyah-Beyazlılar’ın en zayıf halkaları defansı.

Ersan ve Rhodolfo’nun anlaşamaması, riskli oyunları, iki bekteki sıkıntılar, maalesef bu sonucu doğurdu. Back’e o kadar para; kusura bakmasınlar, ben menacerlerin oyunu derim. 2. yarı Necip-Oğuzhan değişikliği takımı topu ileriye götürme yönünde ofansif olarak çok etkiledi. Gol de böyle geldi. Hatta galibiyet de. Bu tür maçlarda puan çok önemli. Derler ya, ‘Yenemiyorsan yenilmeyeceksin.’ Bu takım, yenebilecekleri bir takımdı. 16 bin kombine, 9 bin biletli seyirci. Tribünde 22 bin seyirci. Stat 70 bin, arkadaşlar neredesiniz!

YORUM YAZ