MENÜ

Hâlâ oradayım

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Öncelikle belirtmeliyim ki, Galatasaray-Fenerbahçe maçını çıplak gözle seyrettikten sonra iki takımın sahasının kapatılması gerektiğini düşündüm. Bir yanımda Sevgili Osman Şenher, diğer yanımda Hakan Can ve Tunç Kayacı. Hepimiz sahada T2 (iki nolu temsilci) Orhan Kayatok’u takip ediyoruz. Elinde küfürlerle ilgili, Alex’in korner atışında sahaya atılanlarla ilgili sayfa sayfa raporlar var. Bu raporlar Milliyet Gazetesi’nde, Cemal Ersen imzası ile açıklandı.
Tek bir fark vardı. Alex, Beşiktaş maçındaki tepkiden korkmuş olacak ki, Kezman ile Kazım’ın yaptığı gibi sahaya atılan yabancı maddeler ve plastik bayrak direklerini tribüne yollamadı. Yollasaydı, gazı alınmış maçta bütün engellemelere rağmen ortalığın toz duman olacağını biliyordum. İyi ki olmadı, Allah yardım etti. Fırat Aydınus’un uyumlu yönetimi müsabakayı sağ-salim bitirdi.
Net söylüyorum; seyircisiz maç oynanmasına kesinlikle karşıyım. Bunun en büyük cezasını da Beşiktaş yıllarca gördü. Daha bu sezon Oftaş karşılaşmasını, Ankara’da yapılan küfürden dolayı seyircisiz oynayınca Beşiktaş, belki de Şampiyonlar Ligi şansını kaybetti. O günkü raporlarla, Fenerbahçe-Galatasaray maçının raporlarını üst üste koyun. Göreceksiniz bu raporlar çok daha ağırdı. Ama maalesef burası Türkiye, Beşiktaş yönetimi de hala uyusun. Temsil özelliğinden daha çok teslimiyetçi zihniyeti ile yürüsün. Eğer bu kafa ile giderlerse önümüzdeki sezon çok daha vahim fotoğrafları göreceğiz.
Fenerbahçe maçında Serdar Özkan sarı kart istiyor, hakem gösteriyor. Bir hafta sonra Lincoln sarı kart istiyor, aynı hakem es geçiyor. Lincoln, Ankara’da gidiyor oyunun tek pozisyonunda Gençlerbirliği’ne karşı Galatasaray’ın golünü atıyor. Bugün Galatasaray şampiyonluğun en büyük adayı hatta şampiyon. Beşiktaş hala ‘3 atarım 5 atarım belki UEFA’yı yakalarım’ zihniyetinde. Kusura bakmayın maç yazısında yazdığım gibi ‘patlardım’ bunları söylemesem. Hele Beşiktaş’ın iki Sivas maçı var ki; birinde Bünyamin Gezer, birinde Halis Özkahya alınan 2 maçtaki kartalara bakın başka yönettikleri maçlara. Beşiktaş’a Cem Papila’dan daha çok zarar vermişlerdir. Cem Papila’dan özür dilemek isteyeceğim ama bu kadar konuştuklarımdan, yazdıklarımdan sonra ayıp olur diyorum. Sadece şunu söylüyorum Halis Özkahya, Holosko’nun pozisyonuna ‘faul’ deyip, golünü iptal etmesi üstelik, bir de sarı kart göstermesi bugün en azından garanti olan UEFA’yı bile ‘hayale’ bırakmıştır.
Hiç kimse kusura bakmasın ben hala oradayım. Ey yönetici kardeşlerim neredesiniz. Yoksa kulübü zarara sokmak için menacerlerle beraber iş birliği içinde misiniz?

YORUM YAZ