MENÜ

Hayal kırıklığı

Abone Ol Google News

Trajikomik hakem hataları, yerden kalkmaz Lincoln, yataktan çıkmaz Kalli ya da Gökdeniz’in gidişi bir yana, Aziz Yıldırım’ın Kulüpler Birliği Başkanlığı bir yana.

Haberin Devamı

Sivas’ın beklenmedik puan kaybı, yataktan çıkmaz Kalli’nin veya yerden kalkmaz Lincoln’ün sıradanlaşan yoklukları, Trabzon’un yarısı Gökdeniz’in kaçışı ya da artık kronikleşmeye başlayan hakem hataları kayda değer hayal kırıklıkları olarak algılanabilir. Ancak, geride kalan haftanın en büyük hayal kırıklığı, Aziz Yıldırım’ın Kulüpler Birliği Başkanlığı’na gelmesidir.
Dün dündür!
Hafta içinde, Fenerbahçe’nin resmi internet sitesinde Hıncal’ı yerden yere vuran açıklamalar yer almıştı. Toplumun futbolla ilgilenen her bilinçli kesiminin katılabileceği bu eleştirilerin en dikkat edilmesi gereken bölümü ise şuydu; “Hıncal Uluç’un yazdıklarına bakacak olursanız Fenerbahçe adeta bölücü ve derhal kapatılması gereken bir yasadışı kurumdur”...
İşte, o ağır eleştirel yazının ağırlık merkezini oluşturan bu ifadeler, zurnanın ‘zıırt’ dediği cümlelerdir! Aziz Yıldırım, Kulüpler Birliği Başkanlığı’na seçilmesinde büyük desteği bulunan İlhan için de bir makale yazdırmalıdır o zaman! Çünkü, bu çirkinliği ilk yapan, Fenerbahçe Spor Kulübü’nü veya başkanını şerefsizlerle bir tutan, Gençlerbirliği’nin duayen başkanı zatın ta kendisidir.
Türk futbolunun bugününü ve yarınlarını korumak adına, uzunca bir süre Kulüpler Birliği diye bir kurumun varlığını bile inkâr eden, bu konuda haklı ve kararlı tavırlar sergileyen Aziz Yıldırım ve dolayısıyla Fenerbahçe Spor Kulübü, lastiğin büyüğünü patlatmıştır, üstelik itibar kazanmaya başladığı bir dönemde.
Neydi peki, onca feryat, figan, tepki Kulüpler Birliği’ne! Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!
“Ligden çekiliriz” ve “Fortis Kupası’nı artık rezerv lig olarak görüyoruz, seneye yedeklerle mücadele edeceğiz” duruşsuzluklarını bile gölgede bırakan, en büyük gaftır Aziz Yıldırım’ın Kulüpler Birliği Başkanlığı.
Bahane olarak ne gösterilirse gösterilsin, bu doğal karşılanabilecek bir dönüş değil. Artık şu bile söylenebilir: Bugün İlhan’la omuz omuza veren, yarın Hıncal’la da kol kola girebilir!

Haberin Devamı
YORUM YAZ