MENÜ

Trabzon'un son ihtiyacı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

CHP ve MHP’nin ortak adayı İhsanoğlu başkan olamadı ya hani... CHP’de belki de seçilmesinden büyük bir heyecan ortaya çıktı ya hani... CHP içinde hep böyle bir güruh var ve hep böyle kurultaydan hoşlanıyor, kendi adayını desteklemek yerine muhalefet yapıyor, sonra da kurultay diye toplaşıyorlar ya hani...

Bir benzeri de Trabzonspor’un içinde var. Kongre severler bir güruh. Öznesi tıpkı iktidar CHP gibi, başarılı Trabzonspor olmaktan çok uzak bir kitle. Kafalarında hep şu var; haydi kongre.
Aday desen yok. Ekonomi politikası yok. Transfer politikası yok.

Ne var peki, kongre var kafalarında. Ellerinde kağıt kalem, kimden ne imza buluruz, ne yaparız, ne ederiz kongreye gideriz. Desteklediği adayın arkasından bile 3-4 ay sonra kongre ateşini yakan bir kitle bu. Her oluşumun içinde olmuş ama elini bir kere taşın altına sokmamış, kongre turizminden beslenmiş bir kitle.

Sakın yanlış anlaşılmasın. İbrahim Hacıosmanoğlu, dünyanın en iyi başkanı, en iyi Trabzonspor Yönetimi’nin patronu falan demiyorum. Çok ciddi hataları var, transferde, yönetim şekillendirilmesinde, kırdıklarında. Ancak bu yönetim bir yola girdi, sadece kongre yapalım diyerek bir kongreye gitmek, üstelik attığı imza dışında ne olacağına dair en ufak bir stratejisi olmayanlarla yola çıkmak Trabzonspor’un son ihtiyacıdır.

Sevin, sevmeyin, ters gelsin, düz gitsin. Bu yönetim, Başkan Hacıosmanoğlu istediği süreyi, 1-2 yıllık sportif beklenti dönemini hak etmiştir. Hacıosmanoğlu buraya kongre turizmi ile değil, Albayrak’ın ekibinde 2. adam olarak, ardından kongreye girip kaybederek, muhalif kanattayken bile yönetimlerin süresini doldurması prensibine uyarak gelmiştir. 50 kere falan yazdım, söyledim. Hiç de değişmemiştir. Sert, son söyleneceği ilk söyleyen, radikal karar almaktan çekinmeyen bir kişiliktir. Trabzonspor’un sokağının, halkının, taraftarının sesidir. Kabul edin ya da etmeyin, Trabzon’un genel tablosu ne ise Hacıosmanoğlu odur. Sevmememek, yakın olamamak, avam falan bulmak bir iktidarı değiştirmek için yeter sebep değildir. Değişim için yeni bir şey söylemek gerekir. Yoksa kongre turizmi Trabzonspor’un artık ilacı değil, hastalığının ta kendisidir.

Trabzon kaç kişi!

Bazen tepki mesajları alıyorum ama tekrarlamaktan çekinmeyeceğim:

Trabzon kentinde hafta sonu yapılacak en büyük etkinlik, sosyal faaliyet Trabzonspor maçına gitmektir. Şimdi gerçekten de sıra dışı bir kadro kuruldu, 2 sene içinde de iyi bir teknik kadro yapılanmasıyla bu takımın o beklenen heyecanı karşılayacağı kesin. Kentten gelen rakamlara gelince...

20 bin dolayında forma, özne Cardozo. Normal ama eksik var hala. Son kampanya sadece Trabzon’u değil, Türkiye’nin her tarafındaki Trabzonsporlular’ı etkileyecek türden: Her eve 1 kombine, 1 forma.
Ekonomik standartları düşününce normal, hayli mantıklı, beklentisi olabilecek bir durum. Sadri Başkan (Şener) hep söylerdi, “Serhat, bu kombine ve forma işinden para kazanmak, ordan gelecek parayla büyük transfer yapmak zor. Bu işin en önemli tarafı bizimle beraber kaç kişi yürüyor onu görmek” diyerek. Doğru. O kart ve forma sayısı işin başındakilere, sahadakilere kaç kişi olduğunu göstermek aslında, başka da bir şey değil. Trabzonspor kaç kişi göreceğiz.

Hami hoca işi

Hami Mandıralı’nın Trabzonspor ve Trabzon için ne demek olduğunu, onun bu kenti nasıl sevdiğini falan anlatmayacağım. Kendisi için çok kısa ama kariyeri adına bir hayli riskli dönemde taşın altına elini sokması ve buna karşın elde ettiği başarı alkışlanacak türden. Luce olsa kalacaktı, Vahid hoca oldu işler değişti falan hepsi ayrı. Bu hayat çok profesyonel. Buna da tamam. Ancak Başkan Hacıosmanoğlu ile Hami Hoca’nın diyaloğu başkaydı. Abi-kardeş gibi. O diyalog getirdi biraz da geçen sezonun sonundaki iyi işleri. Başkan bazı işlerini bazı profesyonellere bıraktı ama atladığı şey kimsenin o ağabeylik işini yapamayacağı. Başkanın 1 dakikası profesyonellerinin 1 günü. Kırılmalar, dökülmeler de cabası. Hami Hoca, kırılmayı hak edecek, profesyonel düşünülmeyecek bir adam. Bunu da en iyi bilen Başkan. Ve haliyle bu işi de çözmek sanırım kendisine kalacak.

YORUM YAZ