MENÜ

Şimdilik bu kadar!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir Trabzonspor-Fenerbahçe maçının olaysız bittiğine sevindiğimizi düşünürsek aslında bu işlerin nasıl bir zemine geldiğini daha iyi anlarız... Ancak her şeye rağmen normalleşme, futbol üzerinden sohbet etme adına artı değerler taşıyan bir maçtı. Demek ki oluyormuş diyerek, sahaya geçelim.

Trabzonspor için yeni bir takım demek, hatta takım ifadesini kullanmak bile henüz zor. Tam ideal kadro oluşuyor, artık Vahid Hoca da çok fazla şikayet etmez denilen bir sürece girilirken bu kez sakatlıklar yeni tercihleri ve kadroları mecbur kıldı. Birbirini adı dışında çok fazla tanımadığı kesin oyuncuların sahada uzun zamandır birlikte oynayan Fenerbahçe’den çok daha organize olması ve böyle fark yaratması biraz hayalcilik olurdu. Bu noktada Bordo-Mavililer’in sakin kalarak, rakibin iletişim bağlantılarını kopartarak ve bireysel işlerle sonuca gitmesi en olası ihtimaldi. Hakkını verelim, Trabzonspor’un da bunu başardı. Yani bir başka deyişle en azından şu an için ligin en birbirini bilerek oynama avantajına sahip takımı Fenerbahçe’ye karşı Trabzonspor, mevcut sınırlarını-silahlarını bilerek oynadı.

Waris’in her türlü oyun planı için iyi bir kazanım olduğunu, Yatabare-Cardozo kıyasında ise sakatlığı geçtikten sonra Paraguaylı’nın bir değil, birkaç adım önde olduğu, gecenin bize işaret ettiği skor odaklı gelişmelerdi. Vahid Hoca da bunu biliyor olacak ki, “Fenerbahçe ile birkaç ay sonra oynasak farklı olurdu” demekten kendini alamadı.

Her şeye rağmen son zamanların en gösterişli kadrosunu kuran ve bunu bir takıma çevirmek için hazırlık değil resmi maçlar oynamak durumunda olan Trabzonspor, skor olarak belki istediğini alamadı ama Avni Aker’e gelen ve gelmeyi düşünenlerin çok umutsuz olacağı bir görüntü ortaya koymadığını da söyleyebiliriz.

YORUM YAZ