MENÜ

Seçim yönetimi ve 50. yıl hedefi

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sadece Trabzonspor kongreleri için geçerli değildir, yönetime yeni adaylar çok büyük olasılıkla ilk seçimlerinde ‘kazanacak bir liste’ ile yola çıkarlar. Yani anlaşmak, hedef, futbol fikri ve hayat görüşü birlikteliğinden ziyade oy potansiyeli olanlarla 15’i tamamlarlar. Bunun sonucunda da doğal olarak listeler son geceye kadar değişir, yenilenir, yedekler asıl, aslar yedek olabilir. Son tahlilde bunun da sonucunda tartışmalar, önce fikir sonra da yol ayrılıkları kaçınılmazdır. Trabzonspor’da daha önceki yönetimler ne sıkıntı yaşıyorsa şimdi de aynısı oluyor. Başkanın çalışma sisteminden memnun olmayanlar, kendi konumunu beğenmeyenler, öncelikleri farklı olanlar, hayalleri ile gerçekleri örtüşmeyenler yine var. Ve üst üste ayrılıklar... Başkan Muharrem Usta şu ana kadar çok yoğundu ve bu yoğunluk sebebiyle bu konulara kafa yoramadı. Fakat artık ara transferin de önemli bölümü bitti, kafası da vakti de rahatlayacak. Yani yönetim içinde çok radikal değişimler ve gelişmeler olabilir.

Yusuf Yazıcı kardeşim...

-Çok yeteneklisin, yeteneklerinin yerine başka şeylerin konuşulmasına yol açacak işler yapma.
-Evet, Trabzonspor’da spor yapan Ramil, 400 bin Euro kazanıyor, haksızlık da, uçurum da büyük ama şimdi kafana takma.
-Hocan şimdi işler kötü giderken sana sarıldı, işler düzeldi, belki ilk kötü gittiğinde kulübeye sen oturursun ama hesap yapma, küsme.
-Yapacaklarının sadece kendi yolunu değil, arkandan gelecek birçok yaşıtının ve kardeşinin yolunu da ya aydınlatacağını ya da karartacağını düşün. Bu omuzlarında yük değil sorumluluk olsun...
-Tribünler en kolay sana dokunacaktır, çünkü ‘mahallenin çocuğu’ sensin. Kulağına gelecek küfürleri duyma, kendini üzme.

Bu Trabzon izlenir mi?

Sezon başında kafa karışıklığı ile oluşturulan ‘ya tutarsa’ şeklindeki ‘muamma kadro’ tutmayınca yönetim radikal ama büyük kulüplerin alması gereken bir kararla strateji değiştirdi.
Bu kez Mas, Pereira, Medjani, Olcay gibi direkt ilk 11’e katkı yapacak, bundan önceki kariyerleri tartışılmayacak isimler alındı. İlk etapta skor olarak iyi reaksiyonlar da alındı. Mevcut kadroya ‘Ersun Yanal kadrosu’ demek güç belki şu an. Yeni transferler arasına Yusuf Yazıcı etkisini de eklersek sezon başına oranla arada dağlar kadar fark olduğu kesin.
Eğer Trabzonspor ilk yarıdaki kadroyla yeni stada geçseydi çok sıkıntılı günler geçirebilirdi ama şu anki takımın çok daha izlenir olacağı, ilgi göreceği kesin.

Transferde yeni kafalar

Asla tartışılmaz, bildiğimiz Caceres sadece Trabzonspor’da değil, Avrupa’nın en üst düzey her ekibinde oynar. Keşke izleyebilseydik, onu izleyen birçok defans oyuncusu da izlerken birçok şey öğrenebilirdi.

Ancak yönetim eski sakatlığından dolayı mevcut risklerinin normalden fazla olduğunu öngördü ve farklı bir sözleşme teklif ederek ekonomik riski düşürmeye çalıştı. Oyuncu da bunu kabul etmedi ve transfer gerçekleşmedi.

Eski kafalar, “Trabzonspor, Türkiye’ye kadar getirdiği adamı alamadı” derdi. Fakat artık devir değişti. Panik atak ve ‘ne olursa olsun’ transferlerin her 2 tarafa da yarar sağlamadığı, işlerin hep FIFA’lık olduğu ortada. Şartlar örtüşmüyorsa olmaz.

Hatta bana sorarsanız Trabzonspor, İstanbul’a olan dezavantajı sebebiyle özellikle yabancı transferlerini getirmeli Trabzon’a, gezdirmeli, her şartı tek tek anlatmalı. Bu samimiyet ve netlik birçok noktada Trabzonspor’un olası sıkıntılarını da, ekonomik olarak daha fazla para harcamasını da önler.

Gazozuna bir gece!

Statüsü rezalet, heyecanı sıfır, kabul. Ancak Trabzonspor’un özellikle bu sezon en son lüksü Türkiye Kupası’nı ‘amaaaan’ diye karşılamaktı. Yaptılar. Sonuç ortada. Konya, Gümüşhane ve Kızılcabölük’lü gruptan çıkamadı, maçını bile oynamadan elendi. Bu geceki maç tamamen gazozuna. Elbette Avrupa hedefi için başkan ve hatta hocanın ‘aman dikkat’ demesi gerekmez. Ancak genel konsantrasyonsuzluk biraz fazlaya mal oldu.

YORUM YAZ