MENÜ

Paralel Trabzonspor!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sadri Şener’i bir kenara koyarak başlamak lazım... Sonuçta Şener, kendisini bir taraftan ‘şampiyon’ ilan eden camiası tarafından yalnız bırakılsa da hem sahada hem de adliyede o sıkıntılı süreçte mücadele vermiş, doğru-yanlış birçok inisiyatif almış, elini taşın altına sokmuş bir başkandır.

Ancak yakın geçmişte Trabzonspor için kılı kıpırdamayan, sadece ‘kongre’ havası sezince ayağa kalkan, kulübe tesisteki personel kadar faydası olmayan, 3-5 farklı ve süslü kelimeyle fark yarattığını zannedenler yine fırsatçılık şansını kaçırmadılar, tebrikler.

Mevcut yönetim için ‘Siyaset bulaştırdı’ diyorlar...

Bakalım mı! Görevden ayrıldığı dönemin sonrasında dahil Şener zamanının en başarılı isimlerinden olan Mahmut Aksu, 2010-2011’in en parlak zamanında, Faruk Özak’ı işaret ederek, yönetim değişikliğinin siyasetten kaynaklandığı söylemedi mi? Kimin sesi çıktı, Uslu’ya kim kulak verdi, kim ‘derin’ Trabzonspor’a dokundu, dokundurdu. Dokundurmadı, dokunulamazdı. Çünkü o Özak, Trabzonspor’a tüm bakanlıkları döneminde yakın durmuş, vitrin olmuştu. Siyaset, mevcut iktidar zamanında da, öncesinde de, bundan sonra da sadece Trabzonspor futbolunun değil, ülke oyununun en önemli figürü
olacaktır. Kimse bunu Trabzonspor’a, Trabzon’daki başkanlık makamlarına endekslememeli, kimseyi kandırmak için komik duruma düşmemeli.

Ve çok daha basit bir hatırlatma, bu kadar uzaklara gitmeden... Trabzonspor’da mevcut yönetime karşı duran, kulis yapan, adaylığı halinde kendi ailesinden bile oy alması şüpheli olan seçim kovalayıcılarına bir bakalım mı!

Hangisinin alt-üst kimliklerinde bir siyasi argüman-parti yok. Ben olmasına karşı falan değilim, hakem de, federasyon başkanı da, yorumcu da takım tutacak, siyasi görüşü olacak. Fakat kendi tercihleri varken, karşısındakini ‘siyasi’ diye eleştirmek komik olmaktan öteye gider mi, gitmez mi onu da sizlere bırakıyorum.

Elini taşın altına koymayan, gün gelip kendisine ‘danışılmayınca’ kulühları değişen, daha 3-5 sene öncesine kadar başkanlığına ihtimal vermediklerine şimdi sokulmaya çalışan, olmayınca uzaktan
sallayanlar Trabzonspor’un enerjisini yıllardır emiyor, sonra da ‘eyvah kulüp batıyor, elden gidiyor’ diyerek ortalığı karıştırıyor. Kimsenin isminin, cisminin önemi yok, Trabzonspor kendi gerçekleri, kulisleri, ‘derini’ ile yüzleşmeden bu kulübün gerçek iç barışını sağlaması mümkün değildir. Ekonomik krizler, sportif başarısızlıklar atlatılır ama aile içindeki bu krizlerin iktidarın enerjisini alıp her muhalefete kan yapmaktan başka bir sonu yoktur. Her yönetimi kafasına göre eleştirmek, kulis yapmak, 1 yıl bile dolmadan kongreye çağırmak (Üstelik hem ekonomik şartları hem de genel cazibesi İstanbul’un gerisindeyken), bin yıldır kulübün içinde bulunup sadece tespit yapıp alternatif anlamında hiçbir şey sunmamak olsa olsa günümüz popüler deyimi ile ‘paralel’ yapıdır.

YORUM YAZ