MENÜ

Erkan ve adalet!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

11 kişilik bir oyunda iyi ve kötü sonucu bir oyuncuya yıkmak ne ahlaki ne de mantıklıdır aslında. Ancak Trabzonspor’da tablo biraz entresan işlemeye başladı. Bordo-Mavililer zaten birçok sebepten (sakatlık-ceza-hastalık-formsuzluk) bir türlü kağıt üzerindeki kadrodan ‘ideal’ bir ‘takım’ yaratabilmiş değil. Buna bir de sahaya çıkanların önemli bir bölümünün vasat altı kalması, dünyanın en iyi planını yapsanız da sonucu yüzde 100 etkiliyor.

Bu hakkı kendimde görerek Ersun Yanal’a birkaç soru sormak istiyorum... Fatih Atik’in gerçek mevkisi nedir? Kafanızdaki yeri nedir? Günümüz futbolunu bir kenara bıraktım, Şenol Güneş’in kaleci olduğu dönemler için bile vasat bir oyuncunun her maçta bir şekilde oynamasının ne gibi bir açıklaması vardır. Bu yönetime ‘İşte benim kulübeden en büyük katkım budur’ mesajı mıdır, yoksa...

Bu kadroda her oyuncu haklı-haksız ama sonuçta takdir hakkı sizde olmak kaydıyla kesik yemişken, neden Erkan en kötü maçlarının ardından bile oynuyor? Erkan’a dair tüm yazdıklarımın Trabzonspor’un 2. golü yiyerek gardını tamamen düşürmesinden bağımsız söylüyorum ama takım içindeki adalet duygusuna acaba bu yaklaşım ne kadar doğru düşüyor? Trabzonspor için Ersun Yanal tercihinin doğru olduğunu, tüm kusurlarına rağmen Yanal’ın iyi bir çalıştırıcı, kaşif ve organizatör olduğunu düşünenlerdenim. Ancak bir antrenör için olmazsa olmaz noktalardan biri de adalettir.

Erkan Zengin’i kim aldırdıysa, hangi hırsın kurbanı olunduysa olundu. Hatadan dönmek de bir erdemdir ve başta Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu ile Ersun Yanal olmak üzere bu adalet sağlanmalıdır. Hani yenilen 2. gol var ya, çok şey anlatıyor. Dönemedi ya Erkan... Dönseydi zaten Trabzonsporlu olurdu!

YORUM YAZ