MENÜ

50 yılın Trabzon'u

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Skoru bir kenara koyarak konuşalım önce...

Trabzonspor oyunun her açıdan hakimiydi.

Oyuncuları sahada ne yaptığını bilerek oynayan taraf Bordo-Mavililer’di.

Rakibin zaaflarını kullanmak için, şut-paslı oyun-köşelere inmeyi deneyen taraf da Ersun Yanal’ın öğrencileriydi.

Yani oyunun doğrularını yapan taraftı ev sahibi. Böyle üstün oynadığı maçları kaybetmedi mi daha önce Trabzonspor, kaybetti. Ancaaaak... Artık o günlere oranla bir artısı daha vardı Fırtına’nın, 2017 ile başlayan serinin getirdiği özgüven.

Böyle kolay kolay kaybetmez

Tüm bunları alt alta koyduğunuzda da yenilebilirsiniz ama bu tip kayıpların sayısı ilk yarıdaki görüntünün 10’da 2’si kadar bile zor olur. Şimdi, “Karşısında iyi bir Galatasaray olsa böyle olmazdı” diyenler de olacaktır. Fakat Trabzonspor’un ikinci yarıda kazandığı maçları ya da kazanmayı son anda kaçırdığı beraberlikleri hatırlarsanız o zaman ne dediğimi anlarsınız.

Gecenin yıldızı belli

Maçın öne çıkanları arasında N’Doye, Yusuf Yazıcı, Olcay, Onazi’yi yazabiliriz

ama 2 bekin katkısı da Bordo-Mavililer’i rahatlatan faktördü. Burada bir ancaaaaak daha lazım... Gecenin yıldızı ise tartışmasız taraftardı. Işığı gören, takımının enerjisine, Ersun Yanal’ın futbol karakterine artık kefil olan 40 bine yakın Trabzonlu’nun şovu Trabzonspor’un uzun zamandır eksikliğini hissettiği ‘Arena’ atmosferini de ortaya çıkardı.

Artık hafife alınamaz

Taşlar her maç değil neredeyse her dakika biraz daha yerine oturuyor. Bu da gelecek sezon, yani 50. yıldaki şampiyonluk hedefi için kentin enerjisini, taraftarın güvenini yükseltiyor. Bu Trabzonspor’u kimse artık hafife alamaz.

YORUM YAZ