Bundan sonra neler olur!

Ligde geride kalan haftalarda neler olup biter, kestirmek güç. Ancak ortada kendini ele veren doneler yok değil. Beşiktaş’ın penceresinden baktığımızda, derbi ‘kandırmacası’ olduğu ortada. Takım o kadar olmasa da, camia içinde şampiyonluk ‘tamam’ görüşü öne çıktı. Bu durumda kalan her maçta galibiyet beklenecek, kayıp ise yıkım demek. Teknik heyet ve kadro bunun için yeterli mi, onu irdelemek lazım. Kenar yönetimin oyuna etkisinin yüzdesi tartışılır. Saha dışında ise durum öyle değil. Başta Sağlam olmak üzere, yardımcıları ve menacer Sinan Engin’in konumları çok önemli. Bir türlü içinden çıkılamayan durum söz konusu: Sakatlar.
Beşiktaş bu sene üç maç üst üste aynı kadro ile mücadele edemedi. Dilimizde tüy bitti, ancak anlatamadık; takımın konrusunda uzman kondisyonere ihtiyacı var, diye. Bırakın maçı, bir tek idman geçmiyor ki adale sorunu yaşanmasın. Zaten belli mevkiilerde alternatifsiz olan kadro bu yükü ve gerilimi karşılamakta, rakipten değil de bu handikaptan çekiniyor. Son örnek Cisse.. Fransız’ın tek alternatifi vardı; Serdar Kurtuluş. Ama aylardır yok. Durumu belirsiz. Ne kırık var, ne kopuk. Werder Bremen’li Klosniç organ nakli yaptırıp iki ay sonra oynamaya başladı. Ancak Serdar Kurtuluş yok oğlu yok. Sadece sağlık kurulu değil, teknik ekibin, hatta yönetimin bu işe el atması lazım. Öyle haftalar gelecek ki, bir oyuncunun yokluğu puan kaybına, hatta şampiyonluğun gitmesine sebebiyet verebilecek. Kara Kartal’ın asıl sorunu burada yatıyor. Dikkat!.
Demirören’in rolü büyük
Mali kongre sonrası başkanın en güçlü dönemine girmesi takıma da yansıdı. Yıldırım Demirören bütün mesaisini tesislerde geçiriyor. Günün 12 saati Ümraniye’de. Bütün bunlar oyuncuların gözleri önünde oluyor. Bugün Nobre golle başladıysa, Delgado, Holosko, İbrahim Toraman bu kadar üstüne koyduysa, kaleci hataları asgariye inmeye başladıysa ve camianın birliği yıllar sonra yeniden sağlandıysa, bunun baş aktörü başkandır. Ancak bütün bunlar da şampiyonluk için yeterli değil.
100. yıl belgeselini izlesinler
Takımdaki herkesin olayı sahiplenmesi lazım. 100. yıl belgeseli ortada, alsınmlar maçları, kampları, atmosferi izlesinler. İş önce saha dışında bitsin. İçerisi sadece futbol ve skor kalsın. Cimbom’u ‘hakem desteği’ almadan yenen Kara Kartal, Fenerbahçe ve Trabzonspor’u da kayıpsız geçer. Bu takımın şampiyonluğu, rakiplerinden çok içerdeki eksikliklere takılabilir. Ve tabii hakemlere!