MENÜ

Johan Cruyff'un mirası bitiyor mu?

Abone Ol Google News

1960 yılında düzenlenen Avrupa’nın en büyük futbol organizasyonu Avrupa Uluslar Kupası’nı Sovyetler Birliği kazandı. Yarı Final’de Sovyetlerin rakibi İspanya’ydı ve siyasi olarak karşıt bir anlayışa sahip olduklarından İspanya şampiyonadan çekildi.

Haberin Devamı

Futbolun ilginçliğine bakın ki, 1964’de düzenlenen ikinci Avrupa Uluslar Kupası’nın finalinde İspanya Sovyetler Birliğini yenerek ilk uluslar arası şampiyonluğunu kazandı. Sonraki yıllarda Uluslar Kupası, Avrupa Şampiyonası adını aldı.

Bu başarıya karşın İspanya, Ulusal takım anlamında 2000’li yıllara değin Avrupa’nın ortalama Milli takımı olmaktan öteye gidemedi. Dünya ve Avrupa şampiyonalarında İspanya favoriler arasında hemen hemen hiç yer bulmazdı. Lig takımları başarılıydı ama Ulusal takım büyük şampiyonalara genelde elemelerde veda ediyordu.

La Masia’da tohum atılıyor

Ancak 19 Ağustos 1973’de Ajax’da son maçını oynadıktan sonra, o günler için rekor sayılan 2 milyon dolara Barcelona’ya transfer olan Johan Cruyff’un önerisiyle kulübün futbol okulu La Masia’ın temelleri atıldı.

Haberin Devamı

İşte, İspanya Ulusal takımının motoru bu okulda atılan tohum oldu. 2000’li yıllara gelindiğinde ağacın tüm olgun meyvelerini ve güzelliğini içinde barındıran tohum serpilip, açıldı, sadece Barcelona’yı değil tüm İspanya futbolunu hatta dünyayı bile etkiledi. 29 Kasım 2010’da oynanan ve 5-0 Barcelona’nın galibiyetiyle biten Real Madrid karşılaşmasında kadroda bulunan 14 futbolcunun 10’u La Masia’dan yetişmişti.

Sonrası biliniyor. La Masia’dan yetişen futbolcular bir takımla birlikte bir ülkeyi sırtlayıp 2008 ve 2012 Avrupa Şampiyonluğu ve 2010’da da Dünya Şampiyonluğunu kazanıyor. İki Avrupa Şampiyonluğunu üst üste kazanan ilk ve tek ülke olmakla birlikte Almanya ile birlikte üçer şampiyonluğunda sahibi oluyor İspanya.

Geriye gidiş 2012’den sonra başladı

İspanya son şampiyon olarak 2014’de gruptan çıkamıyor, 32 finalistin içinde 23. Oluyor. 2018 ve 2022’de son 16’ya kalıp eleniyor. Denebilir ki, İspanya Fas karşılaşmasında uzatma devrelerinin de son uzatma dakikasında top direkten dışarı çıkmasa belki de şampiyon alabilecekti.

Doğrudur, futbolda böyle durumlar yaşanmıştı. Örneğin 1982 Dünya Kupası’nda gruplarda Kamerun’u sıfır averaj ve bir gol fazlasıyla geride bırakan İtalya şampiyon olmuştu. Ancak Fas’ın ispanya’dan daha fazla gol pozisyonu bulduğu maçın penaltılara kalması ve hiçbir penaltıyı gole çevirememeleri bizi başka bir düşünceye yöneltiyor.

Futbolun Harvard’ı olarak bilinen La Masia’dan yetişen Barcelona ağırlıklı şampiyon takım işi buralara vardırmadan bitirirdi. Acaba Johan Cruyff’un mirası bitme noktasına doğru mu gidiyor?

YORUM YAZ