MENÜ

Sadece saygı duyulur!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Tek kelimeyle söylersek, ikisi de futbolculuğundaki saygıyı hak ediyor teknik direktörlüklerinde. Biri, yani Şenol Güneş tartışmasız şekilde futbol tarihimizde gelmiş geçmiş en büyük kalecilerindendi. Öbürü, yani Aykut Kocaman da liglerimizde 200 gölü aşmış ender bir gölcü olarak altın harflerle futbol tarihimize adını yazdırmışlardandır.

Sadece futbol adına değil, hayata dair de önemli şekilde kafa yormaları var ikisinin de. Dolayısıyla futbol hayatı ile felsefe arasındaki ilişkiyi yakalamış, hümanite ile başarı arasındaki gizemli bağı keşfetmiş iki özel insandır Sayın Güneş ile Sayın Kocaman ülkemizin kısır portföyünde.

Doğal olarak başında bulundukları her futbolcu grubunun ufkunu açmışlardır, çok pahalı kadroları, mütevazi olanla gölgede bırakmıştır ikisi de aldıkları verim, elde etikleri başarıyla.

Söylemeye gerek yok ki, Sayın Güneş ve Kocaman’ın alkışlanacak başka özellikleri de var. Misal, (Gorden Milne’yi dışarıda tutarsak) hiç bir takıma onların başında bulunduklarınki kadar teknik direktör eli değmemiştir ülkemizde.

Resmen bir akademi iki teknik adamımızın da başında bulunduğu her takım. Sevgi, saygı, başarı, etik… Yani özlemiyle yanıp tutuşduğumuz, ülkemizin yangınlarla boğuştuğu şu günlerde muhtaç olduğumuz ne kadar erdem varsa, onların buketi gibi adeta bu iki futbol adamımız. İyi de elinizi vicdanınıza koyun, onca değerimizin tepetaklak olduğu bir süreçte duruş ve tavırlarıyla aklımıza Yunus’u, Mevlana’yı, Hacı Bektaş’ı, iş ve emeği düşünen bu iki saygın teknik direktörümüzün önünde saygıyla eğilmek dışında bir seçeneğimiz var mı?

Maça gelince… Bazı ayrıntılar var altını çizmemiz gereken elbette. Mesela, seçeneksizlikten ötürü altmışındaki ben oynarım belki, ama Necip asla ve kata oynayamaz Beşiktaş defansında.

YORUM YAZ