MENÜ

İki taraf da hatalı!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Peşinen söylemeliyim ki, Gökhan Gönül ile Fenerbahçe’nin birlikteliğinin bu şekilde sonlanmasında iki tarafın da sorumluluğu var. Birinin günahı diğerinden ne bir dirhem fazla ne de eksiktir. Yani ortada bir sorun varsa -ki var- iki taraf da yarı yarıya bölüşmek zorunda işin buralara gelmesindeki vebali.
Önce yönetimden başlayalım. Öyle ya da böyle uzunca yıllar sana hizmet etmiş, bu süre boyunca mevkisinin 1 numarası olarak ulusal takımda da formayı kimseye vermemiş bir futbolcu Gökhan Gönül. Ve son transferini yapıyor neticede. Şu andaki kazandığından biraz daha fazla kazanmak istiyor ve üstelik atla deve de değil aradaki fark. Gökhan ayarındaki yeni bir oyuncuyu neresinden bakarsak bakalım 3-4 milyon eurodan az bir bonservis bedeliyle alamayacağınız açık. Bonservisi elinde olansa 3, hatta 4 milyon euro imza parası istiyor. Bunun son kanıtı da Van der Wiel’dir nitekim. Bu durumda 1-2 milyon euro fark olsa bile aranızda, mantıklı olan eski oyuncunuzla yola devam etmek değil mi?
Açıkçası, yönetim bu konuda doğru bir tavır ve irade ortaya koymamıştır. Hadi neyse, olan olmuş. Hiç olmazsa bundan sonra Gökhan’ın alternatifini biran önce takıma monte etsinler. Unutmasınlar ki, yeni bir futbolcu için uyum süreci önemlidir ve Fenerbahçe’yi de bekleyen çok zorlu ön eleme maçları var.
Gökhan Gönül’e gelirsek… Musibetler ders almamızın abartısız aynasıdır. Bu ülkede Mehmet Oğuz adında bir yıldız vardı. Gençler hatırlamaz, ama en hafifinden bir Oğuz Çetin’di dersem belki kalite ve yeteneği hakkında bir fikir vermiş olurum. Hırsla hareket edip Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye geçti Gökhan’ın şu anda sığındığı benzer bahanelerle.
Ancak şu anda iki camianın da simgesi değil ne yazık ki. Oysa pekala Galatasaray’ın efsanelerinden biri olabilirdi nesiller boyu.
Aslında çok eskilere gitmeye de gerek yok. Mehmet Aurelio’yu hatırlayın. Ahmet Bulut’un şişirmesiyle İspanya’ya gitti. Tutunamadı tabii. Fenerbahçe’ye geri dönmek istediğinde vakit çok geçti artık.
Ya Fenerbahçe taraftarının adına şarkılar yazdığı Tuncay Şanlı’nın şu andaki haline ne demeli? Sayın Aziz Yıldırım ona “Gitme. Gel Alex’in kaptanlığını yap.” dedi. Ama Sevgili Tuncay menajerinin verdiği gazla baş dönmesi yaşadı, kalktı İngiltere’nin yolunu tuttu. Sonucu biliyorsunuz, tutunamadı. Almanya, Katar, Hindistan gezinirken Fenerbahçe’ye geri dönebilmenin hayaliyle yanıp tutuştu. Heyhat, iş işten çoktan geçmişti.
Demem o ki, bugün için yaptığınız maddi fedakarlıklar yarın size öyle manevi zenginlikler sağlar ki, onu ölçecek maddi değer yoktur yeryüzünde.

YORUM YAZ