MENÜ

Bu şartlarla bu kadar işte

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İdeal kadrosunun yarısından yoksun çıktı Gençlerbirliği maçına dün akşam Fenerbahçe. Buna rağmen ilk yarıda “güzel” denebilecek bir futbol oynadı. Önce Soldado, sonra Alper’le direkten dönen net pozisyonları ilahların kurbanı oldu.

Öyle ki, Ümit Özat’ın takımı ilk pozisyonunu Valbuena’nın klasikleşmiş top kaybıyla, ilk golünü de Dirar’ın Volkan’ın boşalttığı kaleye yaptığı kafa aşırtmasıyla buldu.

Alper Potuk dripling yapabilen hareketli bir futbolcu. Valbuena da öyle. Ama ikisinin de bu üstün özellikleri avantaj değil dezavantaj olarak dönüyor Fenerbahçe’ye. Neden? Çünkü ikisinin de ikide bir ayağına basan rakip oyuncuların kartlık hareketlerine göz yumuyor ne hikmetse hakemler.

Dün akşam da Mete Kalkavan maçın kaderini belirledi maalesef. Valbuena ve Alper’e kartlık fauller yapıldı. Hele sarı kartlı Kamal Issah’ın Valbuena’ya yaptığı tartışmasız kartı gerektiriyordu. Ama Mete Kalkavan’ın gözlerinde siyah bant vardı galiba o anda. Ümit Özat bile işe uyandı ve akabinde Ganalı oyuncusunu oyundan aldı oyun durur durmaz.

Şu Alper’in istikrar yakalayamamasına üzülüyor insan. Demek ki, profesyonelce yaşamıyor. Josef ve Mehmet Topal ikilisi ayrı düşünce, hele de Mehmet defans bloğunda oynayınca neredeyse 1-0 mağlup başlıyor maça Fenerbahçe.

İşin özü, yumak boyutunda sorunlar Aykut Kocaman’ın takımında. Bu kadar olumsuzluğun üstüne hakemlerin yerleşik hale gelmiş aleyhte hataları da binince bu kadar oluyor ancak. Devre arasında tek takviye yapılamadı. Hem de bu kadar eksiği gediği varken kadronun.

Aziz Yıldırım’ın başarıları alkışlanacak boyuttadır, bu kesin. Ama Fenerbahçe’nin transfer yapamaz hale gelmesinin vebali bu kadar ağırken nasıl rahat uyku uyuyabiliyor ve neden hala yeniden başkanlığa aday olmayı gündemde tutuyor Aziz Bey, anlaşılır gibi değil doğrusu.

Tabii, Ümit Özat’ın oynattığı futbolu alkışlamamak da ayıp olur en hafifinden, öyle değil mi?

YORUM YAZ