MENÜ

Gel tezkere

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Tadı damakta kaldı. Heyecanı bile yetti. Müthiş bir gururdu Avrupa devleriyle kafa kafaya çarpışıp meydan okuyabilmek. Son saniyeye kadar bir hedefin bir inancın peşinde koşmak. Kısır çekişmeler, lobiler, çirkin ittifaklar, şaklabanlıklar ve kirli oyunların boğucu kıskacındaki ülke futbolundan sonra Devler Ligi maçları ‘oksijen çadırı’ gibiydi. Organizasyon kalitesiyle, hakemiyle, sahalarıyla, zeminiyle, standartlarıyla... Hele isteyen, teslim olmayan, direnen, takım oyunuyla yüreğini ortaya koyan, yeteneklerinin ve gücünün bütün sınırlarını zorlayan ve hak ettiği saygıyı gören bir takım varsa ortada.
Adım gibi eminim. Futbolcusundan taraftarına, başkanından yöneticisine herkesin aklında gelecek sene var şimdi. Tezkere için şafak sayan askerler gibi sezonun bir an önce bitmesini, aynı heyecanın yeniden yaşanacağı günleri bekliyorlar sabırsızlıkla... Çünkü bunun bir başlangıç olduğunu biliyorlar; tabii vizeyi almak için zirvede tamamlamak koşuluyla.
Fenerbahçe her türlü karmaşa ve kargaşaya, stat görünümlü mezbeleliklere ve kahverengi çamurun üzerindeki çayırlara terk edilmiş Türk Futbolu’nu, eğrisiyle doğrusuyla, eksiğiyle fazlasıyla temize çekmiştir bu seneki performansıyla. Seviye tespit sınavından iftiharla geçmiştir.
Koltuğunun altına kalınca bir ev ödevi de tutuşturulmuş olarak, ama hiçbir para birimiyle ölçülemeyecek tecrübe ve özgüven kazanımlarıyla... Aslında herkes önemli dersler çıkardı bu sene. Futbolcusu da, taraftarı da, yönetimi de, malzemecisi de.. Standartların, vizyonun, kurumsallığın standardı yükseldi, desteğin, sabrın, cesaretin ve misyonun ufku genişledi. Gelinen nokta imece usulü çalışmanın, cansiperâne bir dayanışmanın eseri. İnananların inanmayalara, sabrın sabırsızlara, destekçilerin köstekçilere, istiklal ve istikbal uğruna koşulsuz olarak istikrarın arkasında duranların, ikbal cambazlarına karşı zaferi. Fenerbahçe’nin halının altına süpürme kolaycılığı yerine, kendi gerçekleriyle acımasızca yüzleşmesinin, kendisiyle savaşmayı göze alıp, kendisini yenmeyi kafaya koymasının ortaya çıkardığı övünçlerle dolu gurur tablosu. Hamâset ucuzluğuna sapmadan; sürekli projeler üreterek, bunları da kendi özkaynaklarıyla hayata geçirerek.
Taraftarlar da yönetim de bu sene nereye koşacağını, nereye yetişeceğini şaşırdı. Bütün branşlarda şampiyonluk mücadelesi ile lokomotif branşlardaki Avrupa heyecanı herkesi yordu. Camia silkiniş ve dirilişin ardından böyle tatlı bir kondisyon sıkıntısıyla başbaşa. İronik olarak kendi aralarında ‘meğer eskiden ne kadar rahatmışız’ esprisi yapanlar bile az değil. Ve sürekli tekrarladığımız gibi; bunlar daha başlangıç!

YORUM YAZ