MENÜ

Çilingir Semih

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Galatasaray’ın Leverkusen’den 5 yediği maçın sonrasında havalimanında bir yönetici şöyle yorum yapmıştı: Ligde Allah’tan bu hafta Kasımpaşa’yla oynayacağız! Benim cevabım ise şuydu: Futbolcular da sizin gibi düşünürlerse vay halinize. Sonrasını biliyorsunuz.
Bunu hatırlatma gereği duymamın sebebi, ligde misafir gibi duran takımların her zaman büyüklerin başına iş açabileceğidir. Gerek Avrupa, gerekse lig yarışında Fenerbahçe’nin kaderini belirleyecek zorlu maç trafiği öncesinde en zayıf halka Kasımpaşa gözüküyordu. Fenerbahçe camiasının da, basının da ortak görüşü buydu. Ligin mütevazı ekibi, her ne kadar Uğur Tütüneker ile son haftalarda göz kamaştırıcı bir performans sergiliyorsa da, genel kanı Fenerbahçe’nin bu maçı rahat alacağı yönündeydi. Teknik direktörlerin de böylesi maçlar öncesinde en büyük korkusu, futbol kamuoyunun ortak kanaatinin futbolcuları da etkisi altına almasıdır. Nitekim dün gece de öyle olduğu görüldü. Sarı-Lacivertli takım, Semih oyuna girene kadar bir türlü organize olamadı. Konsantrasyon eksikliği, Kasımpaşalı oyuncuların Alex ve Deivid’e yakın oynaması, Aurellio ile Selçuk’un top kayıpları, Fenerbahçe’nin, o, rakiplerini bayıltıcı pas trafiğini bir türlü gerçekleştirememesine neden oldu.
Ne Zico’ya, ne de Terim’e (Mili Takım’da Sabri var Semih yok!) bir türlü yaranamayan Semih, dün geceki maçın da kilidini açan oyuncuydu. Genç futbolcunun gol öncesi Gökhan Gönül’e verdiği harika pas, Alex’in vuruşu kadar değerliydi. Bu pozisyon, Fenerbahçe’nin o ana kadar bir türlü yapamadığı hücum organizasyonuydu. Yalnız arkadaşlarını pozisyona sokmakla kalmayan Semih, nefis futbolunu bir de golle süsleyince geceyi aydınlatan futbolcu oldu.

YORUM YAZ