MENÜ

Almanya acı vatan

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Almanya, biz Türkler’in hayatında her zaman önemli bir yere sahiptir. Savaşlarda müttefikimiz, barış sürecinde ise işsiz, umutsuz insanlarımıza geçim kapısı olmuştur. Bazen de yükselen milliyetçi dalgayla birlikte Türk düşmanlığı tavan yapmış ve gurbetçi vatandaşlarımızı yakmaya kadar gitmiştir, öfkeleri...
Almanya’nın, sadece politik, ekonomik ve sosyal hayatımız için değil, futbolumuz için de ayrı bir yeri vardır. Derwall’in gelişi Türk futbolunun miladı kabul edilmektedir. Ve elbette Galatasaray’ın UEFA ve Süper Kupa Şampiyonluğu’yla taçlanan büyük yürüyüşü de Almanya’daki Monaco maçıyla başlamıştır. Ülkemizde Alman futboluyla en sıkı fıkı takımımız da hiç kuşkusuz Galatasaray’dır. Son 20 yılda Alman takımlarına karşı bariz bir üstünlük kuran ve gurbetçilelerimizin haklı gururu olan Sarı-Kırmızılılar, İstanbul’daki Bayer Leverkusen maçındaki futboluyla da bu geleneği devam ettirecek gibi görünüyordu. Ancak ne var ki, dün gece sahada tanınmayacak kadar kötü bir Galatasaray vardı. Son bir aydaki enerjik futboluyla taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanan Cim Bom, ilk 20 dakikada yediği 3 golle havlu attı. Orta alanda bir türlü top tutamayan, oyun kuramayan, kanat bindirmelerini gerçekleştiremeyen Galatasaray’ın defansı da her rakip atakta tel tel döküldü. İlk maçta Bayer forvetlerine top göstermeyen Emre-Servet ikilisi dün perişan bir görüntü verdiler. Kaleci Orkun da gelen her topu içeri alınca Galatasaray için yapacak fazla da bir şey kalmadı. Bu hezimetin mazereti olmaz. Ne bir türlü takıma katkı sağlayamayan yabancılar, ne Uğur’un olmayışı, Mehmet Topal’ın sakat sakat oynaması, ne fiziki ve mental yorgunluk, ne de ertelenmeyen Konya maçı... “Avrupalı” yaftası taşıyan bir takım, böylesine ezilmemeliydi. Dilerim, bu bir yol kazasıdır. Aksi takdirde Almanya’da başlayan tarihi sefer, yine Almanya’da sona ermiş olacaktır, ki buna hiç bir Galatasaraylı’nın katlanabileceğini sanmıyorum.

YORUM YAZ