MENÜ

Kaçırma yarışı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Olcay, kendi pasına yetişip pozisyona giriyorsun. Sağında solunda kimse yok. Olsa sobeleyeceksin. Plasen auta gidiyor. Sosa bol soslu gol pasını vermiş. Neredeyse arka direğe çarpacaksın. Ayağının burnuyla dürtüyorsun. Kalecinin kramponunu sıyıran top kornere gidiyor. Yazık değil mi? Pozisyonlar net. Netice brüt. Vergileri düşünce tabelada gol yok. Bul boş bir duvar, çiz kaleyi, vur topu. Vur gelişine vur gidişine ayağın alışsın. Hadi Olcay golcü değil, peki Demba Ba’nın kaçırdıklarına ne demeli.

Taktikte sorun yok

Gelişine vursan gol. İstop etmeye kalkınca gidişine vurmak zorunda kalıyorsun. Direkten aut veya kaleci kurtarıyor. Çünkü açıyı daralttın. Tekte vursan da biz de daralmasak. Klasın olmasa beklentimiz olmayacak. Gökhan, töreyi takmaz atar diyoruz. Yine aut. Akabinde Kane onsekizimize girmeden vuruyor gol. Ciğerimiz yanıyor.

Beşiktaş’ın teknik/taktik anlayışında sorun yok. Birkaç gereksiz uzun pas var. Sebebi de gol pasına nail olmak. Macera aramasak top bizde kalacak. Atiba’nın varlığı Kartal’ın defansif garantisi. Müdafaasını sahanın her yerinde yapması top kazanmamıza sebep oluyor. Duracağı yeri bilmesi de büyük avantaj. Sosa pas alıp vermede çok maharetli.

Hat-trick olmaz mıydı?


Veli çıkınca Atiba yalnız kaldı. Ama Bilic’in bu riski alması doğal. Beşiktaş’a gol lazım. Gökhan biraz katkı sağlasa bu risklere hiç gerek kalmayacaktı. Tottenham’da golü atan Kane dışında yazılacak çizilecek kimse yok.

90 dakika daha bitti. Kaçırdıklarımızın altıda birini attık. Maç berabere. Peki ya Olcay ya da Demba Ba’dan biri hat-trick yapsaydı. Yapamazlar mıydı?

YORUM YAZ