MENÜ

Hoşgeldiniz...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sahada çabuk düşünen, tek pas oynayan, deplase olan oyuncu yok. Herkes topu hapsetmiş. Topu ayaklarından almak için mahkeme kararı lazım. Pas vermektense kendilerini yere bırakıyorlar. Hakem de trafik polisi gibi. Her düşene faul çalıyor. Gereksiz düdüklerle kesilen oyun, futbolcuların pas hatalarıyla daha da keyifsiz. Taraftar maça niye gelsin ki?

Galatasaray’ın stoperleri oyun kurarken açılıyorlar. İki bek öne çıkıyor. Selçuk ya da Hamit boşa çıkıp top alma çabasında. Teoride doğru ancak uygulama zayıf. Geciken paslar, oyuncuları geri pasına zorluyor. Önde pres yapmayı seven Kasımpaşa forvetinin ekmeğine bal kaymak. Muslera’nın istediği gibi uzaklaştıramadığı topta Adem Büyük bekleneni yaptı. Ufak tefek olduğuna bakmayın. Adem’in sıçradığı yere yükselmek için sırık lazım. Hızlandığında da yetişemezsiniz.

Olcan yine kötüydü

Yabancı hocaların bizim oyuncuları tanıması zaman alıyor tabi ki... Olcan bu maçta da kötüydü. ‘İyi oynasam da fark etmiyor’ diye düşünmüş olacak ki konsantrasyonu sıfır, top alma isteği zayıf. Diğer kanatta da Emre var. Süratli değil. Dripling yapmıyor. Top kullanmada becerikli ancak kanat oyuncusu değil. Dolayısıyla Galatasaray’da kanat varyasyonları 'bek'lerin yaptıkları gibi driplinglere bağlı. Sabri üç idmanla, Telles de yabancı kontenjanı elverdiği için sahada olduğundan ne bindiriyorlar ne de onsekize top indiriyorlar. Kanatlardan top gelmediği için Burak’ın pozisyona girmesi, defans arkasına attığı koşulara endeksli. Bir de hakemin ofsaytı görmemesine.

Arkadaşlarının pozisyon yaratmaktaki eksikliği Chedjou’yu yine ekstraya çıkardı. Defansif görevini eksiksiz yapmakla kalmayıp ofansif katkısıyla maçtaki son sözü söyledi. ‘Hoş geldin Abdurrahim Albayrak'.

YORUM YAZ