MENÜ

Deveye sormuşlar!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Kuşkusuz ki, Beşiktaş’ın bugünlere gelmesenin tek sorumlusu Yıldırım Demiören ve ekibidir. Bu ekibe, istifa etme erdemini gösteren Ertuğrul Sağlam’ı da katıyorum. Evet, Sağlam “adam”lık retoriği üzerine inşa etttiği bir konuşmayla, kahramanca sayılabilecek bir çıkış yaptı. Sayılabilecek diyorum, çünkü her akıllı insan gibi o da Beşiktaş’taki ömrünün bir mağlubiyetle sınırlı olduğunu biliyordu.
O her ne kadar “Ben başarılıyım” diyorsa da, sanırım bu fikre kendinden ve menajer Sinan Engin’den (!) başka kimse katılmıyordur. Evet, Beşiktaş’a kötü futbol oynattığı için gitti Ertuğrul Sağlam, yoksa ‘yerli hoca-yabancı hoca’ ikileminden değil. İstifa konuşmasında bu fikri vurgu yapması konuya ne kadar hakim olduğunu göstermesi açısından ibret vericiydi. O sözler ağzından çıkarken Tigana ve Del Bosque örneklerini hatırlayacak olan “adam gibi bir adam”ın yüzünün kızarması gerekirdi.
Kötü futbol oynatan ve ciddi hiçbir başarısı olmayan Sağlam’ın “kahramanca çıkışı” büyük ihtimalle önüne yeni kapılar açacaktır. Nasıl mı? Milli takımdaki yardımcı hocaların kariyerlerine bir göz atılırsa ne dediğim daha iyi anlaşılır. Öte yandan, haberler doğruysa Sinan Engin de istifa etmiş ama yönetim kurulu kabul etmemiş. Benim bildiğim istifa tek taraflıdır. Yine haberlere göre Sağlam’a da “Kal” denmiş, ama o Sinan Engin gibi yapmayıp “adam gibi adam”lık yaparak gitmeyi tercih etmiş. Bir düşünelim, Engin’in istifası neden kabul edilmemiştir acaba? Sanırım futbolu çok çok iyi bildiğinden olsa gerek. 4 Eylül gazetelerinden okuduğumuza göre Engin, kulüp yönetimine şöyle bir yol göstermiş; “Ben Ertuğrul Sağlam ile en az beş yıllık mukavele yapılmasını isterdim. Böyle bir anlaşma bence hem hocamız için hem de camiamız için tam anlamıyla bir güven ortamının oluşmasına neden olur.” Gelin görün ki yönetim bu değerli görüşe aldırış etmemiş. Okuduğum başka haberlerden bazı yorumlar yapacağım ama eminim ki Sinan Engin sonra çıkıp ağzından çıkmayan sözler üzerine yorum yaptığımı söyleyecek. Soruyorum, bu takım başarılı mı? Başarılı ise hoca ile neden 5 yıllık mukavele yapılmadı ve yerine neden hoca aranıyordu? Yok eğer takım başarısız ise, Sinan Engin neden görevde ve yeni gelecek hocaya takımla ilgili Ertuğrul Sağlam’a veremediği ne tür görüşler verecek?
Bir de şunu anlayamadım. Engin’in, “Demirören’le geldim Demirören’le giderim” demiş. Sanırım Demirören göreve geldiğinde kendisi halen devam etmekte olan bir pasaport davası nedeniyle Beşiktaş’ta değildi. Hatta göreve gelişi çok sonra olmuş, geldiği hafta tribüne pankartlar gerilmiş, taraftar Demirören’e “Sinan’ı da al git” diye bağırmıştı.. Yoksa ben yine mi yanılıyorum?

YORUM YAZ