MENÜ

Tarihe geçen Türk

Abone Ol Google News

Önce Gülberk Gültekin, sonra da İpek Şenoğlu ve şimdilerde bilhassa Çağla Büyükakçay’ın açtığı yolda hepsinden daha başarılı olacaktır. Zira bu işe çekirdekten başladı, elindeki olanaklar hepsinden fazla ve üstelik boynuz daima kulağı geçer ! Gücüne, kafana, ailene, koçlarına sağlık İpek Soylu.

Haberin Devamı

Tarihe Geçen Japon !

Japonya’da aldığı reklam ve sponsorluklarla en zengin teniscilerden biri olan 24 yaşındaki Kei Nishikori New York’ta önce Raonic’i, sonra Wawrinka’yı yendi. İkisi de ilk 10’un içindeki raketler. Bunlarla oynadığı maçların ikisi de dört saatin üzerinde ve 5’er setlik maçlardı. Bu doğrultuda Nishikori’nin yorulacağı beklendi. Üstelik bir sıcak ve köreltici bir nem vardı. Ancak Japon raketin Florida’da oturduğu unutuluyordu. Orada bu hava şartlarından çok vardı. Dolayısıyla hava onun için pek bir sorun olmayacaktı. Djokovic ise bu şartlardan epey etkilenmiş görüntüsü verdi.

Bunun bilincinde olmasına rağmen Nishikori yine de fiziğini garantilemek gayesiyle dördüncü sette daha fazla risk aldı. Puanları kısa tutmaya çalışarak rakibinin üzerine sürekli yüklendi ve onu oyuna sokmamaya çalıştı. Aldığı riskler tuttu.

Haberin Devamı

Sahanın diğer yanında alışık olduğumuz Djokovic yoktu. Basit hatalar bir tarafa servislerinde de sorun vardı. Rakibi onun attığı ikinci servislerin çoğundan puan aldı. İlk servisi de en kritik yerde ona ihanet edince zaten son yakın oldu. Backhand’i aynı Federer’in ki gibi güven vermiyordu. Geriye düşünce daha agresif oynaması beklenirdi. Onu da yapmayınca yenildi (64, 16, 76, 63).

Nishikori’nin çabukluğuna, atikliğine ve forehand’inin gücüne saygı duymakla birlikte Djokovic’i bir kez daha bu denli pasif bulması çok zor olacaktır. Bu galibiyetle bir grand-slam finalindeki ilk Asya’lı tenisci olarak tarihe adını yazdı. Uzakdoğudaki tenis eşyası satışlarını düşünebiliyor musunuz ! UniQlo başta olmak üzere tüm markalar Nishikori’ye dua ediyorlardır.

Tarihe Geçen Hırvat !

Nishikori’nin başarısı bir sonraki yarı-final maçı oynayacak Cilic’in umutlarını arttırmış olmalı ki karşılaşmaya epey agresif başladı. Aynı tutumunu da sürdürdü. Zaten fazla uzun bir süre de gerekmedi zira maç üç sette (63, 64, 64) bitti. Ancak Federer’i de bir düşünce almış olmalı. Zira apaçık belli olan bir şey var ki 5 setlik turnuva formatları artık ona ağır geliyor. Belki zorlu bir maçı çıkarıyor ama sonrası alarm veriyor. Halbuki 3 setlik formatlarda hala çok daha başarılı. En kuvvetli vuruşu servis olan Cilic karşısında Federer gibi bir tecrübe ve yetenek birikiminin bir çıkar yol bulması beklenirdi. Ama sahada pili bitmiş bir haşmetmeab vardı ! Pek denemedi bile. Burada aldığı puanlarla Nadal’ı geçerek ikinciliğe oturdu. Belki de bu ona yeterli mi geldi ? Bu yanıtların çoğunu bundan sonra oynanacak ATP1000 ve Londra’daki yıl sonu Masters turnuvalarında alabileceğiz. Cilic ise 2001’de ki İvanisevic’ten bu yana bir grand-slam finali oynayacak ilk Hırvat raket olarak tenis tarihine geçti.

Hırvat Cilic ile Japon Nishikori arasındaki final bazı acı gerçekleri ortaya koyuyor. Bu finali Hırvatlarla Japonlar haricinde çok az kimse izler. Pek albenili bir tenis oynamayan ve en etkili anları arka çizgi gerisinden sürekli bazukalar göndermek olan bu iki raket bilhassa televizyon izleyicisine hiçbir zevk tattırmayacaktır. Sponsorlar bu durumdan hiç memnun olmayacaklardır. Beni esas korkutan bu sonucun teniste kaba güçü egemen kılmasıdır. Bu da bu güzel sporun ruhuna fatihadır! Ancak diğer yandan yine bu sonuç arkadan gelen gençler için müthiş bir güvence olacaktır. Yeni yüzlerin gelmesi tenisin estetiğine olumlu etki eder mi ? Bana Dimitrov’dan başka bir örnek verebilir misiniz ?

Haberin Devamı

İyi Pazarlar.

YORUM YAZ