MENÜ

Aymazlık mı Yetersizlik mi?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

- “İzmir Challenger” turnuvası bugün(Pazartesi) başlamak üzere Federasyonun UTEM tesislerinde yapılacaktı. Herhalde ATP tarihinde bir turnuvanın başlamasından iki gün önce mekan değiştirmesine pek rastlanmaz! Turnuvanın UTEM’denKültürpark Tenis Kulübüne alınmasına nasıl sevindiysem yöntemine o denli üzüldüm. Kültürpark’ı yıllardır böyle bir organizasyondan soyutlayanlar bunu nasıl açıklar?

Böyle bir nakil için uluslararası bir gözlemcinin gelip UTEM’e dair “burada tenis oynanamaz (!)” kararı beklenmemeliydi.Üstelik UTEM gibi bir tesisin bu duruma düşürülmesi bir başka yetersizlik ya da aymazlık değil midir? Bunu sorumluları acaba bu ülkede tenisin yönetimi ile yükümlü bir merci olan Türkiye Tenis Federasyonu değilse kimdir acaba ? Bir bilen varsa bizleri aydınlatabilir mi acaba? Var olan tesisleri köreltip, dopingcilere gösteri oynatmak mıdır TTF tüzüğündeki yükümlülükler ?

- Tenisin Dünya Kupası sayılan “DavisKupası”nın en üst kategorisi olan Dünya Grubunda ve Play-Off’larda yarı-finaller oynandı. Türkiye’nin de bulunduğu Avrupa-Afrika Kategorisi 2. Grupta ise 3.tur maçları yapıldı.

Ulusal Tenis Takımımız bundan bir süre önce ilk turda Kıbrıs Rum Kesimini 4-1 yenmiş ancak 2. Turda İsveç’e Antalya’da 4-1 yenilmiştik. Böylece ne terfi edebildik ne de düştük. Olduğumuz yerde sayıyoruz. Bunu başarı addedebilenler de var!

İsveç ise Litvanya karşısında daha ikinci günün sonunda (4 ve 5. maçlarsız) 3-0 kazanarak bir üst gruba çıkmaya hak kazandı. İsveç’e bu zaferi YmerKardeşler kazandırdı. Maçlar onların en favori zeminleri olan toprakta oynandı. Salt bunun için İsveçliler kapalı salonunzemininitoprağa dönüştürüldü.

En önemli gerçek burada başlıyor.Biraz geri dönelim. Türkiye İsveç karşısında mekan ve zeminin seçim hakkını elinde bulunduruyordu. Bizim Federasyonumuz zemin hakkını toprak (!) için kullandı. Yani İsveç oyuncularının tercih ettikleri, bizimkilerin ise en acemisi oldukları zemin! Halbuki İsveç dişimize göre bir rakipti. Aynı onların şimdi yendikleri Litvanya gibi. Kırk yılda bir elimize geçen bir şansı Antalya’da bilinçsizce denize gömdük.

Hani sürekli söylüyor ve yazıyoruz ya “bu ülkenin tenisinin başlıca gereksinimi uluslararası tecrübesi kanıtlanmış (emekliliğe ırak) bir yabancı koordinatördür” diye. Alın size nedenlerden biri.

Ama dopingcilere gösteri maçları yaptırmak için tonla para akıtmak ve bu şovda beşuş çehrelerle görüntüye girmek birilerine çok daha albenili geliyor. Tenisimiz gelişeceğine olduğu yerde sayıyor hatta köreliyormuş…Vız gelip tırıs gidiyor. Yazık çok yazık…

- “…Alperen G. Ankara kökenli bir tenis antrenörü. Tenisci Lisansı olmadan ulusal takıma yükselmiş! Koza WosCup’ta maça çıkıp ilk turda elenmiş ama bu statüsü ile aynı yılın sonunda BESYO’ya sınavsız kayıt yaptırabilmiş. Millilik Belgesinin altında Türkiye Tenis Federasyonu Başkanının imzası var!...” (Gazetelerden).
------------------------------------

- Hafta başıdır. İçiniz kapanmasın. İlginç bazı sonuçlar da alındı dün (Pazar).Davis Kupası yarı-final karşılaşmaları fevkalade sürprizlere sahne oldu.

• Kazakistan hepimizin yakinen tanıdığı Kukushkin ile minik-dev Schwartzman’lı son Dünya Şampiyonu Arjantin’i saf dışı bıraktı (3-2). Del Potro takımda yoktu.
• Federer ve Wawrinka’sız İsviçre belarus’u 3-2 yenerek Dünya Grubunda kaldı.
• Hollanda dağarcığında 3 Dünya şampiyonluğu olan Çekya’yı geçti. Böylece Çekya tarihinde ikinci kez Bölgesel Gruplara düştü.
• Almanya Zverev Biraderler olmadan üstelik deplasmanda Portekiz’i 3-2 yendi.
• Macaristan Rusya’yı eledi (3-1). Rusya’da Khachanov oynadı ama Rublev yoktu.
• Belçika Avustralya’yı 3-2, Fransa’da Djokovic’siz Sırbistan’ı 3-1 geçti.
• Raonic’siz Kanada ise Hindistan’ı 3-1 yendi. Genç yıldız Shapovalov ülkesini Dünya grubuna taşıdı.
*http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/824753/Kiyak_millilik__FETO_ve_Nutuk.html

YORUM YAZ