MENÜ

Yasaklar yasaklanmalı!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Yasak olan her şeye karşıyımdır aslında... Çünkü insan özgür olmalı...
Özgürlüğe inanırım ben. Özgürce inanmalı, inandıklarını özgürce anlatmalı, tartışmalı...
(- Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbesti... - Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet... Türk Dil Kurumu, Büyük Türkçe Sözlük’te ‘Özgürlük’ tanımı bu.)

Fakat ‘özgürlük’ kavramı; her insanın her istediği şeyi yapabilmesi anlamına da gelmez. Gelmemeli...
Yoksa kargaşa yaşanır, kaos olur ve sonuçta huzursuzluk alır başını gider. Felsefecilerin meşhur sözüdür: Bir insanın özgürlüğü, bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter...

İstanbul Valisi, Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe yetkilileri bir araya geldi dün... Konu; Deplasman yasağının kalkması... Çünkü malumunuz; yıllardır Galatasaraylılar, İnönü ve Şükrü Saracoğlu’na; Beşiktaşlılar, Ali Sami Yen ve Şükrü Saracoğlu’na; Fenerbahçeliler de İnönü ve Ali Sami Yen’e gitmiyorlar. Daha doğrusu gidemiyorlar. YASAK!

Büyük harflerle yazdım ve en başta da söylemiştim; Yasak olan her şeye karşıyım ben.
Düşünün... Elin oğlu uzayın derinliğinde yaşam belirtisi veya insanın yaşayabileceği bir başka dünya olup olmadığını ararken... Biz, kendi insanlarımızı; aynı şehirde bulunan, aralarındaki mesafe 10-15 kilometre olan statlara sokmuyoruz. Başlı başına bir ayıp bu... Kocaman bir ayıp hem de...

Fakat madalyonun bir de diğer yüzü var.
İnönü’ye giden Fenerbahçeli ve Galatasaraylılar pisuvarları kırıyor. Saracoğlu’na giden Galatasaray ve Beşiktaşlılar koltukları söküyor. Sami Yen’e giden Beşiktaşlı ve Fenerbahçeliler eline ne geçerse sahaya atıyor.
İstanbul polisi, başka hiç bir işi yokmuş gibi sabahın köründen gecenin yarısına kadar ‘alarm’ halinde... (Emin olun; hırsızlar bile evleri rahat rahat soyalım diye derbi günlerini bekliyor.) Evinden maça gitmek için çıkan ‘normal insanlar’; yolda ‘evrim’ geçirip bir ‘yaratığa’ dönüşüyor.
Dönerci bıçağıyla stada girmeye çalışan var. Palayla, kılıçla sokak aralarında kavga edenler var. Rakip takımı tutuyor diye, karşısındaki adamdan nefret eden, onu öldürmeye çalışan yaratıklar var. Beline kaya parçası doldurup, sahadaki rakip futbolcuya atan manyak var.

Futbolseverler; özgür olmalı... İstedikleri stada giderek, istediği maçı izleyebilmeli. Fakat önce genel bir temizlik yapılmalı. Aramızdaki bu sapıklar bulunmalı, cezalandırılmalı.
Bırakın stat ve salonlardan uzaklaştırmayı; bu ruh halindeki insanları, toplumdan da dışarı atmalı. Yöneticiler, artık karakollardan adam çıkartan değil; emniyet güçlerine bu sapıkları ihbar eden, elleriyle teslim eden adamlar olmalı.

..Ve stada gidecek futbolseverler.
Bu ilkel karardan bir ömür boyu kurtulmak istiyorsanız eğer, size de büyük görev düşüyor. Derbi milat olsun; kavgasız, gürültüsüz.
Geçmişe bakarak karamsar olmak istemiyorum.
Çünkü benim halâ umudum var.

YORUM YAZ