Maç havası yoksa

Fenerbahçe, Kadıköy’de hazırlık maçları oynadı. Sonra Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi eleme grubu sınavları verdi. Ardından Kayserispor ile lig maçına çıktı. Fazla geriye gitmeye gerek yok. Geçtiğimiz sezon Kızıltoprak, Moda, Bahariye, Kadıköy Çarşı da dolaştığınızda, Fenerbahçe’nin maçı olduğunu anlardınız. Kafeler, restorantlar, sokak araları, caddeler Sarı-Lacivert renkler saçıyordu çevreye. Şarkılar, sloganlar buralarda üretilir, tribünlere taşınırdı. Yani Kadıköy’de ‘maç havası’ olurdu.

Bu sezon böyle bir ortamı gören olmadı. Maç önceleri Fenerbahçe Stadı’nın önünde yer gök inlerdi. Yeni dönem de her yanı sessizlik almış. Kaldırımlara oturan her yaştan Fenerbahçeliler, çekirdek çitletiyor.

Yüzler mutsuz.

Stada girdiğinizde bu kez boş tribünleri görüyorsunuz. Aslında durum hiç hoş değil.

İlk kez böyle...

33 yıldır Fenerbahçe’yi takip ediyorum. Taraftar sayısının bu kadar az olduğu bir Fenerbahçe’yi ilk kez gördüm. Sarı-Lacivertli ekip, şampiyonluktan kopsa bile, tribünlerde 20-25 bin taraftar olurdu. Hazırlık maçlarında yeni transferleri görmek için Fenerbahçe’yi sevenler stada koşardı. Kısacası Kadıköy’de bu sezon ‘maç havası’ durumu hiç yaşanmadı.

Çok iyi bir kadro kurabilirsiniz. Başına da kariyerli teknik adam koyabilirsiniz. Ancak seyircisiz bir takımın başarı şansı çok zordur. Çünkü tribün desteği en etkili itici güçtür. Yeri geldiğinde oyuncuları müthiş ateşler. Futbol tarihinin sayfaları, büyük takımların taraftar desteği ile hayati dönüşler yaşadığı maçlarla doludur.
Kimse kusura bakmasın.

Bu fotoğrafın sorumluları Fenerbahçe’yi yönetenlerdir.

20-25 milyon taraftarı olan bir camia duygusal kararlarla yönetilemez. ‘Ben yaparım’ mantığıyla sorunları çözemezsiniz. 3 Temmuz sürecinde sokaklara çıkan bu taraftar değil miydi? Silivri ve Çağlayan’a koşarak gitmediler mi? Bağdat Caddesi’nde 100 binler toplanmadı mı?

Cevap bekleyen sorular

Şayet kulübe zarar veren, küçük düşürücü davranışta bulunan, Fenerbahçe’nin değerlerini hiçe sayanlar varsa, bunlar ayıklanır ve kanunlar çerçevesinde gereken yapılır.

Ama doğal tepki gösterenlerin bir kalemde üstünü çizmek Cumhuriyet’te olmaz. Kin ve nefretin sporda yeri yoktur. Kurunun yanında yaşın da yanmasının yolunu açmak, Fenerbahçe’ye zarar verir.

Gelelim cevap bekleyen sorulara;

- Fenerbahçe’de bu sezon kombine bilet satışları neden beklenenin çok altında kaldı?
- Sarı-Lacivertli taraftarlar niçin maçlara ilgi göstermiyor?
- Bazı gruplara tribünler yasaklandı. Seyircinin gelmemesi bu karara tepki olabilir mi?
- Geciken transferler, Pereira’nın çok önceden gönderilmemesi taraftarı küstürmüş olabilir mi?
- Taraftarın küskünlüğü bilet fiatlarının yüksek olmasına tepki midir?

Fenerbahçe kurumsal bir yapı olduğuna göre yönetim, geniş çaplı bir araştırma yapıp taraftar sorununun odak noktasını bulmalıdır. Daha sonra sonuçlara göre şapkayı önlerine koyup, yeni strateji belirlenmeli. Yani yönetim ‘maç havası’ ayarlarını yakalamak için her yolu denemeli. Aksi durumda boş tribünler Fenerbahçe’den çok şey alıp götürebilir.