MENÜ

Terim 'Ben dövdüm' diyor

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fatih hoca belli ki pişman, samimiyetinden şüphe yok. Ama özür dilerken bile -alenen olmasa da- verdiği mesajlar?

Detaylar çok önemli değil. Yazlığınızdasınız, alkol de almış olabilirsiniz. O kızgınlıkla pekala Bodrum'dan özel uçakla İzmir'e gitmiş de olabilirsiniz. Beyan esastır, söylediklerinize itibar etmek durumundayız. Peki ya, edepsiz davete icap etmek? Bu mu kabul etmeniz gereken düzey. Kapatın telefonu, değersiz gördüğünüz kişiye hak ettiği kadarını verin. Olması gereken yöntemlerle çözün.

O edepsiz davetle neyi çözebildiniz, neyi çözmeyi umuyordunuz? Ya da "Erkeklerle halledilmesi gereken mevzular ne zamandan beri kadınlarla hallediliyor!" ifadeniz. Zeynep hanıma da haksızlık etmiyor musunuz, onu da değersizleştirmiyor musunuz.. Üç metrelik bir çitin sebep olduğu tartışmanın bir kadın işletmeci tarafından çözülemeyeceğine mi inanıyorsunuz?

İki kızınız var. İkisi de kendi işleriyle varolmaya çalışıyor, kaldı ki Buse Terim çok da başarılı. Onlar da yarın iş hayatlarında herhangi bir sorun yaşadıklarında yine bir edepsiz davet olursa, tavrınız, refleksiniz bu mu olacak? Bu tür durumları bu yaşa bu konuma gelinceye kadar tecrübe etmeniz gerekmez miydi?

En vahim olanı ise başta da bahsettiğim ve üstüne basarak verdiğiniz mesaj. Hakan Ateşler, karşı tarafın, "Araya hatırlı kişiler sokmasın" ifadesini hatırlatıyor, verdiğiniz cevap şu; "Hatırlı kişiler, kaç oradan çocuğun başını belaya sokma, demiştir." Bu mu yani hocam..

Sadece üzüntünüzü, pişmanlığınızı ifade etmeniz yeterli değil mi. "Olay anlatıldığı gibi değil, ben dövdüm" mesajı vermek neden.
Son olarak, "Kavgaya değil, çözüme gittim" diyorsunuz. Neyi, nasıl çözdünüz!

YORUM YAZ