MENÜ

Traş!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Basında köşemiz var da 12 senedir, bir köşemiz yok aslında, elhamdülillah! Lüksümüz var ve lüksümüz yok, çok şükür! Hadi bunu açalım: Lüks kelimesini birileri ‘aydınlanma aracı’, birileri ise ‘şatafat’ anlamında kullanırlar ya! Adımız var; sanımız ve şanımız yok; hamdolsun! Sakalımız da var, ancak haftada bir traş oluyoruz mecburen! Geçen hafta bıyık bıraktık; onu da beğenmediler!

Karısı profesör!
Öğrencilik yıllarımızdaki adıyla Yıldız Üniversitesi’nde, bir kaç arkadaş, samimi ve nüktedan doçentimize sorduk ders arasında, “Hocam, bir türlü profesör olamıyorsunuz, niye?” Cevabı yapıştırdı, “Çocuklar hâlâ profesör olamadım, belki de hiç olamayacağım, ancak biliyorsunuz eşim yıllardır profesör” diye!
Şeye benziyor bu; Fenerbahçeliler ile Galatasaraylılar arasındaki UEFA Kupası muhabbetine. Anderlecht, İnter, CSKA, PSV ve Sevilla; hepsi de Sarı-Lacivertliler’in bu sezon eşleştiği, UEFA Kupası’nı kazanmış takımlar.. Ve tabii ki, her daim eşleştikleri Galatasaray...

Utanma!
Gazetede Leverkusen maçını takip ederken, Cimbomlu bir kardeşimiz üçüncü golden sonra gömleğini giydi, Sarı-Kırmızı formasının üzerine. “Neden?” dedik, doğal olarak. Bu, sportif bir sonuç. 5 de olur daha yukarısı da. Utanılacak, saklanılacak bir şey değil ki. Sonuçta, tuttuğun takım sadece bir maç kaybetti. Yeter ki, bu ders ya da hezimet, yan veya yanıltıcı etkenlere, mesela Konyaspor maçının tehirine bağlanmasın. Zengin-fakir, yerli-yabancı gibi basitliklerle Türk Futbolu’nun lokomotiflerinden birinin kollandığı sanılırken, iyice aşağılanmasın. İmtiyaz veya ayrıcalık umutlarıyla seviye iyice düşürülüp, barınak olarak çukurlar kazılmasın. Sonuçta, matematiksel anlamda sıfır ya da deniz seviyesi bile bir seviyedir. Çukur ise, derindir!

Şaşırdık!
Neyse, Rüştü’nün Dereağzı’ndaki darbı ile ilgili karanlık noktalar da sonunda aydınlandı.. Ve Aziz Yıldırım aklandı. Arkadaşımız Lube Ayar’ın ne becerikli ve ne cesur bir gazeteci olduğu zaten biliniyordu da, yıllardır bilinen ve nedense saklanan gerçekleri açıklama cesaretini gösteren kişinin Fatih Altaylı olması, çoklarınca yadırgandı. Biz de yadırgadık doğrusu. Cahillere, cahilliklere, densizlere, densizliklere, ilkesizlere, ilkesizliklere o kadar alıştık ki! Böyleleri tarafından öyle sarılıp, kuşatıldık ki; Altaylı’nın etiğine, ettiğine şaşırdık, kaldık!

YORUM YAZ