Santrfor alın!

Kadrodaki savunma oyuncularına şöyle bir bakalım: İbrahim Toraman, Ali Tandoğan, Mustafa, Mehmet Sedef, Gökhan Zan, Baki, Koray, Serdar, İbrahim Üzülmez... Bunlara altyapıdan gelen gençleri de eklediğimizde ‘onbir’ çıkıyor ortaya. Şimdi de forvete gözatalım: Nobre, Bobo, Gökhan Güleç. Bir de, bu alana yakın oynama özelliği olan İbrahim Akın ile Burak. Ancak santrfor dediğimiz toplam; bir buçuk kişi var! Beşiktaş’ın kalesi, savunması ve orta alanı ile kanatları işler hale geldi. En zayıf bölgesi forvet. Buna rağmen inadına geriye adam bakılıyor. Oysa henüz çıkmayan yabancı sınırlaması da gözönüne alındığında bu takıma çok etkili bir golcü lazım. Dün Bayern Münih’in Paraguaylı yıldızı Santa Cruz olayı patlak verdi. Bu oyuncuyu Bundesliga ve halen devam etmekte olan Copa America turnuvasından takip ediyoruz. İşte tam Kartal’a göre diyebildiğimiz ender santrforlardan biri. Her iki ayakla müthiş goller atıyor. Kafa hakimiyeti de var. Bir de uyum sorunu olmazsa diye hayallere sürüklüyor insanı. Umarız bu ya da benzer özellikli biri alınıp yanlıştan dönülür. Beşiktaş, üç cephede birden koyduğu hedeflere giderken, elbette aksilik çıkabilir. Tıpkı geçen yıl; Bobo ve Nobre’nin yaşadığı sakatlıklar gibi. Allah korusun daha beteri de olabilir. Bu olasılıklar da gözününe alındığında Beşiktaş’ın ‘kara deliği’ kapaması lazım. Yönetim para pula bakmadan bu işi özmeli. Hem kendileri, hem de taraftar rahat etmeli. Böylece elde kalan kombineler bir haftada erir! Son yazımıza farklı tepkiler aldık. Birkaç okuyucumuz, “Nobre, Bobo, Delgado, Ricardinho, Tello, Mehmet, Cisse’yi oynatmışsın. Takım 13 kişi ile mi sahaya çıkacak?..” diyor!. Biz şu ya da bu oynasın demedik. Oynadığı taktirde takıma katkısı olan oyuncuların isimlerini verdik. Eksik bile olmuş! Burak, Üzülmez, Toraman, Gökhan Zan, Koray ve yeni yabancıları da eklemek lazım. Buradan takım 20 kişi ile oynayacak anlamı çıkmaz. Bu alternatifli kadrodan teknik heyetin en iyi ve hazır durumdakileri seçip, doğru tercih yaparak takımı uçurması gerekir. Ağzına sağlık Paşa Ricardinho İstanbul’a gelir gelmez, kendisine saldıran şahsın akıbetini sordu haklı olarak. Adam kayıp! Aslında ortada da durumu meçhul. Adam basının bile belli sınırlar içinde girdiği çıkış tüneline girmiş. Ricardinho’ya uçan tekme, kafa, kol, yumruk, Allah ne verdiyse saldırmış. Ardından Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile nerdeyse kolkola stadı terk etmiş. Havayolu şirketi işine son veriyor. Paşa şikayetçi oldu; ortadan kayboldu! Ya da bulundu, saklandı. Eğer bu konuda aynı zamanda Beşiktaşlı olan Emniyet Müdürümüz Celalettin Cerrah ya da ilgili birimler bir açıklama yaparlarsa, aynen yayınlayacağız. Bu olayı en az Ricardinho kadar merak edenlerdeniz. Konu aydınlanırsa bir daha bu tür olaylara kimsenin cüret edemeyeceğini biliyoruz. Bekliyoruz...