MENÜ

Kartal böyle uçamaz

Abone Ol Google News

Son yıllarda dillendirilen bir konu var: Ligde iki büyük yaratma.... Bunun için Fenerbahçe ve Galatasaray seçilmiş. Beşiktaş ile Trabzonspor meze olacak diye... Bunu her ne kadar ‘deli saçması’ olarak görsek de gelinen noktada endişelerimiz yok değil. Nasıl olmasın ki... Başkan Hasan Arat seçim öncesi bir sürü vaatler koydu ortaya. Futbol için, “Bir seneyi aşkındır çalışıyorum. Hocamız da, transferlerimiz de hazır” demişti. Transferlerde menajerlerin esiri olmayacaklarını da özellikle belirtmiş, Feyyaz Uçar ile Samet Aybaba’yı açıklamıştı. Üç ay geçti. Söylemler ile icraatler ne kadar örtüştü ona bakalım.

Haberin Devamı

Santos, Del Bosque gibi!

Portekizli hoca ile Beşiktaş’ın kan uyuşmazlığı var. Tıpkı daha önce Del Bosque’de olduğu gibi. İspanyol hoca, hâlâ rekorları elinde tutuyor. Aynı sezonda Real Madrid’de tüm kupaları alan tek hoca. Beşiktaş’ta çok sevildi. O giderken oyuncular, kapıda sıraya girip ağıtlar yaktı. Ama tutmadı, olmadı. Hatta kendisine, ‘Yeniköy Kasabı’ bile denildi, Ülkesine dönüp milli takımını şampiyon yaptı. Santos ile arasında büyük benzerlik var. Portekizli hoca, ülkesi ve Yunanistan’da başarılı oldu. Polonya’da ise dibe vurdu. Beşiktaş köprüden önceki son çıkış gibi.

Hocanın bir artısı yok!

Santos’un takıma kattığı hiç bir artı yok. Eksiği çok. Şenol Güneş ile başlayan sezonda; Burak Yılmaz, Rıza Çalımbay ve Serdar Topraktepe görev yaptı. Sadece artısı olan Topraktape. Kimsenin cesaret edemediği Semih’i oynattı. Hocanın bir de maliyeti var. Yıllık tam 4.5 milyon Euro. 9 kişilik ekibi buna dahil değil. Beşiktaş yol yakın iken genç, heyecanlı, başarıya aç, taraftara umut olacak birini bulmalı. Santos ile geçirilen her maç kayıp demek. Del Bosque, bunu gördü kendisi bırakıp gitti. Ancak Santos’un tavrı tam tersi gibi duruyor.

Haberin Devamı

Yeniler vasatın altında

Arat’ı fena halde şaşırttılar. Futbolu emanet ettiği, Feyyaz Uçar, Samet Aybaba ve Santos onaylı transferler skandal derecesinde soru işaretleri oluşturdu bile. Başkan futbola uzak. Bu yüzden profesyonel ellere teslim etti işi. Kartal Yiğit’e, “Öyle 4-5 tane sıradan transfer yerine, 2-3 üst düzey isim alma yolunu seçtik” demiş. Mantık olarak harika. Ya uygulama. Tam tersi. Önce Rosier gibi üst düzey sağ bek gönderildi. Neymiş, haşarı imiş. Fransızlar, havada kaptılar. Yerine Adana Demirspor’da dahi takıma giremeyen Svensson alındı. O da, bir var, bir yok. Orjini sağ bek olmayan Onur oynatılıyor. Sonuç ortada.

Beşiktaş’ın 10’u değil!

Stoper sıkıntısı vardı. İngiltere’de yüzüne bakılmayan Worrall alındı. Aynı şekilde stoper olmayan Necip’in yedeği oldu. Şimdi gelelim üst düzey diye alınanlara. Beşiktaş’ın yıllardır eksikliği 10 numara. Şifo Mehmet, Sergen, Sosa ve Talisca örnekleri gibi. Liderlik yapacak. Takımı oynatacak. Büyük maçlarda ortala çıkacak. Sıkışan maçları çevirecek... Böyle oyuncuya 10 değil yirmi ver. Muci alındı. Arnavut oyuncu 500 bin Euro’ya gittiği Polonya’dan, 10 milyona alındı. Genç, teknik. Hızlı. Topla gidip kaleye şut atma özelliği var. Ama asla Beşiktaş’ın 10 numarası değil. Zira bu futbolcu numarasız. Tıpkı Ljajiç gibi. Ne 10, ne, 8, ne 7.. Ara numara!

Musrati’nin tekniği...

Kulüp tarihinin en pahalı ismi. Al Musrati. Yıllık 2.7 milyon Euro garanti ücret. Kiralama, bonus ve satınalma toplam maliyeti ise 14.5 milyon Euro. Libyalı ön libero; 27 yaşında. Satış ve kiralama ile bir çok transfer yapmış. Bunların hepsi bedelsiz gerçekleşmiş. Sahadaki rolüne bakalım. Çevre kontrolü yok. Top çalma, rakibi bozma yetersiz. Topu olumlu kullanıp atak başlatma vasat. Teknik alt düzeyde. Oyunu iki yönde oynama özelliği sıradan. Fizik gücünü iyi kullanmaktan öte bir görüntü veremedi. Kısaca Atiba ile mukayese bile olmayacak düzeyde.

Haberin Devamı
YORUM YAZ