Hamburg belirleyecek

Çünkü maçta gözümüz yeni isimlerdeydi... Bırakın yenileri herkes bir yana, kaleci Rüştü bir yana! Yılların tecrübesi sadece ilk yarıda 3 tane gol çıkardı ki müthiş. Sürekli ceza sahası çizgisinde durup geriden takımı yönlendirdi. Milli kaleciyi fazla anlatmaya gerek yok. Beşiktaş’ın en büyük transferi tartışılmaz. Umarız bunun üstüne bir de süper golcü alınır da işlem tamamlanmış olur. Yeniler dedik de Cisse’yi ‘es’ geçmeyelim. Hall maçı her ne kadar ölçü olmasa da, Fransız oyuncu ‘Casper’ gibiydi. Henüz uyum aşamasından olacak, varlığı ile yokluğu belli olmadı. Ama sürekli oyunda. Top nerdeyse, fiziki olarak olmasada, gözleri ile takip etti!. Eskilerin özeti şu; sahanın en iyisi İbrahim Üzülmez. Koşan, mücadele eden topu kaptırsa da bırakmayan yapısı ile öne çıkmayı bildi. Baki yine rakibe asist yaptı. İmdadına Rüştü yetişti. İbrahim Toraman Gökhan Zan’ın yokluğunda iki kişilik oynadı. Bobo fazla kiloların etkisi ile silik kaldı. Genç Can, Aydın ve Serdar Özkan istekliydiler. Zayıf rakip karşısında Delgado gerçeği çıktı ortaya. Arjantinli kendini riske etmedin, sıkmadın çok rahat oynadı. Biri frikikten olmak üzere iki gol atıp klasını konuşturdu. ikinci yarı ile birlikte Baki dışındaki tüm oyuncular değişti. Sakatlıktan yeni çıkan ibrahim Akın ve Burak Yılmaz’ın sahaya sürülmesini erken bulduk. Zira, Burak şut atarken arka adelesinden sakatlanıp sedye ile ayrıldı. Genç oyuncu için büyük talihsizlikti. Keşke biraz daha sabredilseydi. Çünkü takıma geç katıldığı için aşırı bir istek ve çalışma azmi ile ağır bindirme yaptı ve zayıf düşen adele kaldırmadı. Ortaya çıkan bir diğer durum da, taktiksel açıdandı. Ertuğrul Sağlam, ilk yarıda Delgado, ikinci yarı ise Ricardinho’yu göbekte serbest adam olarak oynattı. Elbette buradan ikisini aynı anda düşünmüyor mantığı ortaya çıkmaz. Fakat böylesine etkili iki klas ismin yanyana oynayıp performansını görme imkanı bulamadık. Sağlam’ın gelişi ile birlikte Koray ön liberoya geçerken, göze batan en büyük değişiklik Serdar Kurtuluş’un gerçek mevkii sağ kanatta oynatılması oldu. Paşa’yı ilk kez bu kadar çok koşarken gördük. Kaş, iki Koray, Kurtuluş, Fahri ve genç Batuhan forma yarışındalar. Akın ise bulduğu pozisyonlarda yine dağınıktı. Bu maç sadece bir provaydı. Farklı skor değil, takımın değişen oyun felsefesi, sahaya dizilişi, disiplinden ödün vermemesi ve topla fazla oynaması artılardı. Ancak hakem ve rakibe karşı en küçük bir itirazın olmaması, maçın başından bitişine kadar aynı oyun disiplininin sahada olması esas farktı. Bütün bunların ışığında Beşiktaş’ın gerçek durumunu pazar günü Hamburg karşısında göreceğiz.