MENÜ

Ceviz ağacı!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Gülhane Parkı’nda olsa neyse, ASY Stadında. Üstelik bu çocuk futbolcu, ceviz ağacı da değil. Öyleyse neden seyreder, gerekeni yapmazsınız? Bu nasıl savunma anlayışı, nasıl adam paylaşımıdır? Düşünüp duruyor ve ‘Beşiktaşlı’yı kim kovalayacak, hadi kovalayan yok! Ya bırakan?’ diye kendi kendime soruyorum. Teşekkül oluşturup gol yemek, buna deniyor herhalde. Kenar yönetiminden, içerdekilere ve hatta kaledekine, elbirliğiyle klonlanmış ‘Doly’ örneği iki gol. Yalçın’a konuşanın, iki eli yanına gelmez! MİY maçında bile oynatılmayan çocuk, Karakartal derbisinde daha ne yapacaktı ki! Oysa birinci gol sonrası Galatasaray oldukça toparlandı, şok yaşamadı. Bu oluşumun mimarı Sabri’dir. Necati’nin attığı golün de fitili... 10 numaraya ateşlemek kaldı: 1-1. İkinci için fazla beklemedi Beşiktaş, yukarıda söz ettiğim mücbir sebepler sonrası, Toraman ve kocaman alkışları alacak bir gol daha: 1-2. Sonrası? Cim Bom diş mesafesi hemen sıfırlanan, kalitesiz lastik misali adeta kabaklaştı ve patinaja başladı. Sadece Sabri direnip, zincir vazifesi göreyim diyor! Yetmiyor. Bu arada çocuğa öyle bir faul çalındı ki... Be Hocam, İbrahim Üzülmez’i o pozisyonda ancak cin veya peri çarparsa, düşer! Yani? O düşüş Sabri marifetiyle değil, hurafe suretiyle. Cüneyt Çakır, ikinci yarıdaki Karan ve Toraman kapışmasına, kırk yıllık hakemlere taş çıkartacak soğukkanlılıkla el koydu. Birer sarı onlara, bir sarı da limon sıkmaya çalışan Çağdaş’a ve ortalık süt liman. Kontrol OK! Hemen ardından, ‘İlk yarıda kaçırdığı fırsattan sonra sahada, sanki vardı’ dediğim İliç sahne aldı. Önce 2-2, sonra 3-2. İşte böyle! Sanki değil, sahiden olacaksın Sasa Paşa. Galatasaray şimdi daha kontrollü oynuyor. Top kazanma, elbette maçı kazanma arzusu daha yoğunlaştı. Galatasaray ‘siyah’ başladığı geceyi ‘beyaz’ bitirdi. Siyah-Beyazlılar mı? Tam tersi.

YORUM YAZ