MENÜ

2008'deki prim meselesi

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Pepe ve Meireles’in Portekiz adına attığı 2 gol değil, sahneye konan futbol değerleri de Ay-Yıldızlı ekibimizle ilgili beklenti ve morallerimizi yerle bir etmişti. Cenevre gölü kıyısında mekanı cennet olsun Hasan Doğan’la, adeta cezaevindeymiş gibi sıkıntılı voltalıyoruz. TFF Başkanı, ‘Oğuz bey sıkıntım çok büyük, bu iş böyle giderse Tayyip beye ne diyeceğimi inan bilemem!’ dedi. Belçika-Hollanda ve Kore- Japonya geçmiş sıkıntıları geldi aklıma. Haluk Ulusoy ve Ata Aksu’nun nasıl çareler üretip, zerre toz kaldırmadıkları da!

Bir formül önerdim

Hasan beycim; ‘Haluk Ulusoy çizmeleri giydi’ dediklerinde, ‘Ne düşünüyordun, harbiden körüklü efe çizmeleri giydiğini mi?’ Gülümsedik ikimiz de ve dedim ki ‘Ben sana bir formül önereceğim. Bir prim tespit edecek ve kadroda bulunan her futbolcuya oynasa da, oynamasa da verilmesini temin edeceksin.’ Doğan, ‘Oynamayana neden prim?’ dedi. Cevapladım, ‘Futbolcu primi çok sever, bir ince sakatlık veya sıkıntısı olsa dahi oynadığında kazanacağı olası primi almak ister ve ‘Nasılsa arada idare ederim’ der. Ama primin oynayana oynamayana eşit olarak verileceği belirlenirse, iş çok farklı yere gelir!’ ‘Nasıl yani?’ dedi, rahmetli. Cevap verdim ‘futbolcu kendi yerinde daha fazla süt verebilecek adamı da bilir, hatta teknik direktörden daha iyi bilir! Hoca ilk 11’e koysa dahi, “Kasığım çekti, oynamasam, yerime Abuziddin’i koysan sanki daha iyi olur hocam’ diye bir fikri dahi beyan edebilir. Unutma takım için duygusal anlamda da, birlik olmak ve kazanmak çoook mühimdir!’ Uzun geceyi şu sözlerle noktaladım, ‘Sevgili Başkan söylediklerim senin için yanlış tespit olabilir, benim yanlışlarımdan kendi doğrularını bulabilir, takımda huzur ve performans sağlayacak formülü üretebilirsin.’

Ortalığa saçılmamalı

Sabah rahmetli Hasan Doğan’la beraber Lutfi Arıboğan ve Levent Kızıl’ın kampa gittiklerini biliyorum. Fatih Terim’le ne konuşup, nasıl bir formül ürettiklerini bilmiyorum. Ama sonrasında İsviçre, Çek, Hırvat’ın darmadağın edilip, Almanya’nın dahi Türk Milli Takımı’nın elinden zor kurtulduğunu biliyorum. Uzun sözün kısası iç işleri bu denli ortalığa saçılmamalı, bir kısım TFF leşkeri asli işlerinin Arjantin dogosu gibi ortalarda dolaşıp, negatif elektrik üretmek olmadığını anlamalıydı! Yönetmeyi bilmeyen yöneticilerin posteridir, yaşanan son haller elbette vaziyetler. Zavallı Türkiye...

YORUM YAZ