MENÜ

Topa sahip olmak...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İlk yarıda sadece 10 dakika. İkinci yarıda ise baştan itibaren sürekli yapılan şeydi olması gereken: Orta sahada topa sahip olursan sadece güce dayalı Celtic orta sahasını şaşkına çevirirsin. Halbuki başta ne yaptı Fenerbahçe? Nani kendi sahasına geçip top çıkartmaya çalışıyor. Kaleye uzak, sadece top kaybı olur. Erken top kaybı olunca fizik kazanır. Fizikte ise Celtic...

Orta sahada topa sahip olmak, kolay olan. Zor olan koşturmak. Çünkü savunma kanatlarını çıkartmak böyle mümkün oluyor. Bunu yaparsanız bu savunma hata yapar. Yaptılar da zaten. İki golde de 3. ve 5. kez üst üste Alves adamını kaçırıyor. Kjaer benim için büyük hayal kırıklığı, yanılgım. Ama yine de Abdoulaye ile kurduğu bağı unutmuyorum.

Uygun bir eküriyle hayata dönebilir umudundayım. 70. dakikadan sonra top hakimiyetinin yendiden kayboluşu, bazılarının yorgunluğundan. Özellikle Van Persie, Raul ve Nani’nin... İşte bu yüzden sürekli bunu oynamalı Fenerbahçe. İş koşturmaya döndüğü anda oyunun boyu uzuyor. Yorulmamak mümkün değil. Bu pas oyunu, basit oynamayı başardığı sürece Diego’yu yıldızlaştırır. Bu da görüldü. Pereira’nın bunu sağlaması lazım. Bu olmadan santrfor tercihi tartışması da manasız, her türlü oyuncu tercihi de...

Yoksa biz kim gol kaçırırsa diğeri oynasın kampanyası yapma kısır döngüsüne saplanırız. Pereira’nın yaptığı maç içi sistem değişikliğine gelince...

Abdoulaye’yi oyuna alarak Van Persie’yi kenardan kurtarmak, gelebilecek yüksek toplara önlem almak mantıklı olabilir. Açık da vermediler zaten. Deplasmanda kaybetmemek için bu doğru hamle. İçeride olsa Raul’un yerine girmesi gereken oyuncu Uygar olmalıydı. Fenerbahçe her yerde herkese karşı, ancak topa sahip olarak oynayabilir. Başka yolu yok.

YORUM YAZ