MENÜ

Tamirat değil inşaat

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Aykut Kocaman’ın gerek finansal zorluklar gerekse de oyuncularına inancı nedeniyle başta yapmaya çalıştığı tamirat girişimi doğru bir yaklaşımdı. Özellikle Ozan, Souza ve Topal’ın, Van Persie’nin potansiyellerinden daha önce yararlanılamadığı, bu oyuncularda daha fazlasının olduğu konusundaki inancının karşılığı olup olmadığını test etmek gerekliydi. Ben de hocanın onlara güveniyle Fenerbahçe’nin elindeki her bir oyuncunun yeni transfer olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşündüm. Ancak oyuncular bunu reddediyor.

Omurga sil baştan

Ben, “Alper’den olmaz” dedikçe Alper müthiş bir sporcu refleksi sergileyip “Benden olur. Ben bu formayı bırakmam” diye bağırıyor. “Topal, Souza ve Ozan’dan daha fazlasını almak mümkün” dedikçe bu oyuncular, “Hayır bizden olmaz” diyor. Fenerbahçe artık omurgasından tamirat yapmaya çalışmak yerine, bu bölgeyi yıkıp yeniden inşa etmek yoluna gitmeli. Ondan sonra eğer bu oyuncular kadroya girebilecek seviyeye girerse kullanılırlar. Fenerbahçe orta sahasını, omurgasını yeniden inşa etmezse, Giuliano ve Valbuena oyun kurmak için geri gelmek zorunda kalacaklar.

Fener’e Fernando lazım

Halbuki bu oyuncuların ceza sahası çevresinden top kullanması gerekiyor. Kısa mesafede verkaçla iş bitirecek oyuncular. Bu sebeple orta sahada Fernando tarzı baskıdan hızlı top çıkarmayı bilen bir oyuncu gerekliliği doğuyor. Tabi bir de alan kat edebilen, iki yönlü ve kalabalık içinde çalışabilecek bir orta saha. Bu uzun vadede Elif Elmas olabilir. Potansiyeli yüksek. Ekici de iyileşip bir seviye atlarsa ne ala. Ama kesin olan şu. Artık tamirattan vazgeçmek lazım. Yeni bir yapı inşa etmeli.

Kaleci departmanı

An itibarıyla Fenerbahçe’nin kaleci departmanının yaptığı işte sorun var. 3 maç üst üste 2 çok tecrübeli eldivenden bu kadar hata çıkıyorsa kalecilere değil, onlara karar veren ve onları çalıştıran mekanizmaya bakmak gerekir. Sorun sadece kaleci performanslarından ve bu oyuncuların düşük performanslarından da değil. Kameni’nin topu oyuna ısrarla uzun topla sokma çabasından Vardar’da ilk gol yendi. Trabzonspor maçında da durum çok farklı değildi. Volkan 24 pasın 14’ünü uzun kullandı. Autların yarıdan fazlasını uzun vurdu. Büyük takım böyle oyun kurmaz.

Alper takımın en iyisiyse...

Alper’in takdire şayan çabası iyi bir sporcu refleksi. Takımın özellikle ilk yarıda en iyisi olmasıysa Alper’in değil, takımın durumuyla alakalı. İyi bir omurgayla Tolga’nın Galatasaray’da işe başka türlü yaraması gibi, Alper de dinamizmi ve çabasıyla iyi bir omurganın destekçisi olabilir. Ancak omurganın bir parçası olması birkaç gömlek ilerlemesiyle mümkün. Top tekniğinin yetersizliği nedeniye 360 derecede kalabalıkta iş çözmesi zor. Çizgiye yaslandığında sergilediği oyunla, kalabalık arasında girdiğinde yaptıkları arasında seviye farkı var. Alper’in bu kadar dikkat çekmesinin ana sebebiyse, takımda topla adam geçen, kat edebilen oyuncu olmayışından. Alper’i el üstünde tutmak lazım. Onun da bu isyanına devam etmesi... Ama onun ‘en iyi’ olduğu bir takım şampiyon olamaz.

YORUM YAZ