MENÜ

Santrfor eksikliği

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Şenol Hoca’nın Talisca’yı santrfor arkasından ziyade 4-4-2’nin destek santrforu olarak kullanması maçın başından itibaren işe yaradı. Stoperlerden itibaren birlikte çok işe yaradı. Rakip çıkarken kazanılan toplarda hızla Dinamo Kiev kalesine gittiler. Ancak her seferinde bir son vuruş, son pas sorunu yaşadılar. Bu, Beşiktaş’ıngeçen sene başından bu yana unuttuğu bir sorundur.

Hak edilen ödül alınamadı

Bu problem aslında en çok da özellikle Caner’in usta işi bitirici ortalarının değerlendirilemeyişinde dikkat çekti. Dinamo Kiev’in özellikle duran toplarda yaşadığı sıkıntıdan da ilham alarak 6 pasın ortasına ve penaltı noktasıyla oluşturduğu üçgene demarke ‘al da at’ paslar attı. Ancak biri bile Beşiktaş forvetlerince değerlendirilemedi. Gomez, Almanya’da bir yerlerde maçı seyretmişse pişmanlığı bir kat daha artmıştır. Bu eksiklik Beşiktaş’ın çok iyi kurgulanmış ve çok daha iyi uygulanan oyununun hak ettiği ödülü almasını engelledi.

Tolgay’ın sanatsal oyunu

Önde çok iyi basarak Kiev’in en etkili akın silahı olan kanatların olgun paslar almasını engellediler. Dönenleri iyi topladılar ve Tolgay gibi bir organizatörün sanatsal oyununu bize izlettiler. İlk yarıda dripling yapan, uzun/kısa pas atan, hücum desteğine giden, savunmada rakibi sert ve etkili olarak karşılayan 10 numara bir oyun izletti Tolgay’la. Açık söylemek gerekirse artık Atiba’nın yeri garanti değil. Belki de kendisine stoperde bir yer arayabilir. İkinci yarıda biraz fazla risk alıp top kayıpları yapsa da oyundan çıkışı üzücüydü.

Daha üzücü olansa hiç yoktan yenen gol. Dün maç boyunca çok iyi olan Fabri çıkmayıp çizgide kalsa muhtemelen kucağında eritecekti topu. Yine de bunca baskı ve pozisyon ihtimalinden bir şey çıkaramamak daha büyük bir etken puan kayıplarında.

Kazanamamak can sıkıcı. Ama unutmamalı Şampiyonlar Ligi’nin mottosu ‘Asla yenilme’dir. Napoli’ye de yenilme. Benfica’yı yener çıkarsın. Hatta belki Kiev’i de.

YORUM YAZ