MENÜ

Pereira çok geç kaldı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Skordan bağımsız olarak bakıldığında ilk yarının büyük bölümünde orta sahada topa sahip olup istediği gibi gezdiren Fenerbahçe'ydi. Beşiktaş 2 duran topa golü buldu. Fenerbahçe akan oyunda Fernandao'nun gole çok yaklaştığı 4 şans yakaladı. Skor istediği gibi gitse de Şenol Hoca oyunun ruhuna uygun bir değişiklikle başladı 2. yarıya Sosa'nın yerine Necip'i alıp Sarı- Lacivertliler'in orta sahada rahat top çevirmesinin önüne kesin bir şekilde geçti. Oğuzhan daha hücuma dönük oynayabilme, Töre, Olcay ve Gomez'le daha özgür bir şekilde yakınlaşma şansı bulur oldu. Bu, Beşiktaş'ın 'marka' hızlı hücumları için daha uygun şartlar yarattı.

Alves sorumluluk almıyor

Ancak ilginçtir bunları ilk yarıda da, 2. yarıda da önce Markoviç sonra da Volkan'ın ekstra kişisel çabalarıyla daha net şekilde yapan Fenerbahçe oldu. Fernandao'nun Emenikevari performansı oyunun
skora yansımasını engelledi. İşte bu sebeple Necip'in oyuna alınması son derece yerinde bir hamleydi. Her ne kadar van Persie'nin, Volkan'ın Messivari servisinde 'kararlı ve soğukkanlı plasesiyle skora denge getirdiyse de oyun Beşiktaş'taydı. Töre'nin patronajında topa sahip olup açık aradılar. Her ne kadar kendi kalesine bir gol bir asistle açıklar Kjaer'den sebep gibi görünse de, kesinlikle oyundan
savunma dahil kaçanın Alves olduğunu söylemem lazım. O kadar yetersiz ve bunun farkında ki hiç sorumluluk almıyor. Çıktığı her hava topunda faul yapıyor. Bildiğiniz dipsiz bir kuyu.

Kazanan Güneş oldu

Böyle bir açıkla Gomes ve Töre'yle mücadele etmek hiçbir savunma için kolay olmaz. Pereira açısından orta sahada yeniden topa sahip olmak için Diego'yu oyun almak çok doğru olsa da, oldukça geç kaldığını söylemek lazım. Nani'nin yüksek top kaybıyla oynadığı oyunda ona çok önceden ihtiyaç vardı. İsmail'le Volkan'ın önüne ikinci bir baraj dikmek de Şenol Güneş'in almaası gereken bir riskti. Fakat Oğuzhan'ı çıkarmak oyunu Fenerbahçe'ye verdi yine. Oyunu aldılar ama şans bulamadılar. Teknik adamlar, Şenol Güneş'in kesin olarak kazandığı bir satranç maçı gibiydi. Ama oyuncuların uygulaması dama standardını geçemedi. Gomes ve Alves ve tabii Kjaer direkt belirleyici oldu.

YORUM YAZ