MENÜ

Helal olsun...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

93.43’de Josue karşı karşıya topu ezmese Galatasaray’ın bu kadrosu sınıf atladığını ilan edecek. 15 saniye sonra 93.58’de Quaresma karşı karşıya kalitesi ölçüsünde doğru vursa derbi tarihinin en inanılmaz geri dönüşlerinden birine imza atacak.

90 artı 4. dakikanın özeti son 17 saniyede yaşandı. Hayır maçın hakkı beraberlik değildi. Kim kazansa sonuna kadar hak edecekti. Öyle bir derbi oldu. İki takımın da seyircisi böyle bir statta böyle zeminde oynanan maçı seyrederken yaşanması gereken de böyle bir mücadeleydi. Helal olsun...

Bruma’dan sanatçı performansı

Maç öncesi yazımda Riekerink olsan 85’te öne geçeyim isterdim. Şenol Güneş olsam hemen maçın başında gol bulayım isterim diye yazmıştım. Belki maçta skor bu şekilde seyretti. Ancak oyun için aynı şeyi söylemek doğru olmaz.

Galatasaray önde basıp Gökhan İnler’i uzun oynamaya mecbur etti. Oğuzhan’ın sırtı dönük santrfor arkası pozisyonundaki sorununu iyi markajla kurcaladı. Orta sahayı Galatasaray ele geçirdi. Duran toplarda Sneijder’in olağanüstü becerisini ve akan oyunda Bruma’nın sanatçı futbolunu sergilediler. Gökhan Gönül’ün fiziksel yetersizliği; Oğuzhan’ın rolünü oynayamayışıyla Galatasaray daha da farklı bitirebileceği ilk yarıyı 2-0’la sonlandırdı.

Pas yapamadılar

Açık konuşalım bu sınıf atlatan bir soğukkanlılık ve oyundu. Beşiktaş ise enteresan bir panikle sahadaydı. Maç Şenol Güneş’in değişikliklerinden ziyade 4-4-2’ye döndükten sonra Beşiktaş’a doğru gitti. Galatasaray’ın savunma planı ve yorgun kadrosu için fazla geniş bir hücum alanı oluştu. Pas yapamadılar. Beşiktaş’ın çok olgun olmasa da istekli oyunu bir akın sürekliliği yakaladı. ve Galatasaray’ın zayıf karnı da golü getirdi. Marcelo, Quaresma’nın kornerine vururken Galatasaray’da herkesin ayağı yerdeydi. Ligdeki 3. golü de duran toptan yediler. Sonra doğal bir panik ve baskıyla Cenk’ten gelen bir korner/hücum ribaundu golü.

Kalite zaten gelir

Şenol Güneş burada bir karar vermek zorundaydı. Rakibin bu baskının altından kalkamayacağını varsayarak oyunu devam ettirmek ya da riski azaltarak 4-2-3-1’e dönmek. Adriano’ya alıp 2. Tercihi kullanınca Galatasaray yeniden oyuna ortak oldu. Sonuç yazının başında bahsettiğim gel-gitler. Riski azaltmak isterken risk aldı belki de Şenol hoca. Müthiş bir seyirlik oldu. Türk futbolu bunun üzerine gitmeli. Kalite zaten gelir.

YORUM YAZ