MENÜ

Hayale kapılmayın

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Şampiyonlar Ligi Türkiye ve benzeri liglerin bir üst seviyesi değil. Birkaç seviye yukarısı da değil. Şampiyonlar Ligi bambaşka bir düzlem. Dün Galatasaray, hücum ağırlıklı bir takımla sahadaydı. Orta sahada bir oyuncu topu aldığında atak kurulumu konusunda kafasında bir plan yoktu. Tamamen doğaçlama bir oyunla hücuma gitmeye çalıştılar, dolayısıyla oyun yavaşladı ve çoğunlukla da top ezildi. Arsenal'de bir oyuncu topu ayağına aldığında ise düşünmesine gerek yoktu. Plan zaten yazılıydı. Herkes koşularını yapıyordu. Dolayısıyla kimin nereye pas yapacağı belliydi.

Hamza hocayı eleştirmek yanlış

Doğaçlama oyunu geliştirerek seviye atlanmaz. Şampiyonlar Ligi düzlemine geçilmez. Önce oyun planlarının ezberlenmesi, kafalara kazınması gerekmektedir. Bu yüzden Hamza hocayı eleştirmek mümkün değil. O sadece sahaya oyun stratejisi koyabildi. Fazlası mümkün değildi. Dünkü maçı Hamza hoca açısından, oyuncularına uyguladığı bir seviye tespit sınavı olarak değerlendirebiliriz. Maalesef birçok oyuncu bu sınavdan kaldığı gibi çok da umut vermiyor.

Bu sınava bir daha giremez!

Wenger ikinci yarıda sahaya üç 17 yaşında oyuncu sürdü. Doğal olarak gerilediler. Ancak bu oyuncuların 2 yıl içinde benzer seviye tespit sınavlarından yüksek notlarla geçmesi neredeyse kesin. 23 yaşında 5 milyon Euro'ya transfer edilen Tarık'ın ise bu sınava bir daha girebileceğine kimse garanti veremez. Açık söylemek gerekirse bugün Eskişehir'e geri versen ilk 11'e girmesi zor. Arsenal'in 11'i ilk yarıda 3 gol ve toplam 7 net pozisyon da zirve yaparken Galatasaray'ın ne yaptığına bakılmalı. İkinci yarıda oyunun merkezinde üç tane 17'lik oyuncu karşısında Galatasaray'ın oyunu ele alışından fazla sonuç çıkarmamak gerekir. Tıpkı Akhisar maçından umutlanmak gibi ikinci 45 dakikadan da umutlanmak serbest ama hayale kapılmamak gerek.

YORUM YAZ