MENÜ

Hayal gibi

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Çek Cumhuriyeti maçından önce direkt katılım ihtimalimiz İngilizler’in yaptığı bir simülasyona göre %2.7’ydi. Elimizde olmayan bir dolu ihtimalin olması gerekiyordu yani. İddiacılar için söylüyorum. Buna göre bir kupon yapsanız bugün köşeyi dönmüştünüz. Kazaklar’ın Letonya’yı deplasmanda yenmesi gibi bir dolu sonuç. Hem de deplasmanda. Bunu ilk kez yaparak. De Gea’nın Ukrayna karşısında devleşmenin de ötesine geçmesi gibi...

İsviçre’de yine Terim’le yarı finale ulaştığımızda bizim takım için söylenen ‘Türkler otobüse binmeden maç bitmez’in ötesine geçti durum. Son 5 günde dünya tersine döndü. Bize göre düzen tabii. Hem de beklemediğimiz kadar.

Serdar ve Hakan farkı

Çek maçında olduğu gibi savunmaya iyi yerleşip dengeliydik. 4-6-0’ımız üretemiyordu belki... Ancak Play-Off için beraberlik yetiyordu. İzlanda’nın kontra ve duran toplarında iyi dizilip koridor ve hava hakimiyeti vermemek galibiyet gibiydi. Serdar ve Hakan’ın olağanüstü olduğunu söylemek lazım. Amsterdam’dan 3-0 haberi geldiğinde risk almadık. Ancak Riga’dan haber gelince oyun ve strateji tam tersine döndü. İki santrforla birlikte sahadaydık.

Selçuk’un payı büyük

Töre’nin kırmızı kartı sonrası Arda ve Ozan’ın yorulmasıyla biraz duraksadık. Ama tüm yorgunluğuna rağmen Arda yine sahneye çıkıp takımı ateşledi. Hollanda 3-2’ye getirdikten sonra da risk almaya devam ettik. Ve sonra Selçuk sahneye çıktı. Terim’in göreve gelişinde Selçuk’un Hollanda’da yedek kalışının payı büyük. Hocanın düz çıkışında da payı dağlar kadar.
Akla hayale gelmeyecek kadar müthiş bir geri dönüş oldu. Senaryosunu yazsanız prodüktör inandırıcı bulmaz. Hayal gibi.

YORUM YAZ