MENÜ

Hamza hocayı kurtardı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Açık söylemek gerekirse bu kadroya bu oyunu oynatabilmek olağanüstü bir durum. Ve bu durumun etkisi her yere dokunacak. Şehrin karşı yakasına da. Dünkü dip oyunla Pereira, Hamzoğlu’nu da kurtardı aslında.

Maçın ilk 5 dakikasındaki net 3 pozisyonun anlattıkları var.

- Uzun iri Norveç takımı iyi dursa da, kötü reaksiyon veriyordu. Her doğru ve çabuk hücum girişimi gol pozisyonu yarattı. Devrenin sonunda Raul’un arkaya attığı Nani’nin tamamladığıyla gelen gol de bunun bir örneğiydi. Fenerbahçe çabuk olduğu, doğru paslarla oynadığı her an şans yakaladı.

Van Persie güvensiz

- Van Persie sanki fiziksel yetersizlikten başka bir sorundan muzdarip. Çok güvensiz. Topu harika kontrol ediyor ama şut için daha iyi pozisyonu ararken ayaklarına dolaştırıyor. Halbuki onu Van Persie yapan baştan planlayıp hızla ve kararlılıkla uyguladığı bitirişleri. Daha net ve kararlı olsa maç 5. dakikada bitebilirdi. Olamayınca çıkarken ıslıklandı.

Sıradan takımlara özgü

5. dakikaya kadar olan ve sonra yavaş yavaş kaybedilen ise orta 3’lünün yavaş yavaş kendisini geri atmaya başlamasıydı. Molde için ayağa oynayarak çıkmak mümkün oldu. Fenerbahçe’nin boyu uzadı, pas hızı düştü. Boşluk bulmak zorlaştı, akın sürekliliği sekteye uğradı. Üstünlük gitti. İyi başlayıp giderek bozulmak sıradan takımlara özgü bir durum halbuki. Bu standartta bir kadro ve takım maç içinde giderek yükselir.
Bu olmadı. (Gittikçe yoruldular, en sonunda sıfırladılar)

Fabiano vasatın altında

Üstüne Alves’in dahliyle da savunma doğal olarak gerileyince iş kaleciye kaldı. Orada da Fabiano vardı. Kaleciliği vasatın çok altında... Topu oyuna sokuşu kötü...
Oyun iyice yavaşlayınca otomatiğe bağladı Pereira. Orta saha işlemiyordu halbuki. Savunma tamponu Topal’ı çıkarıp Fernandao’yla santrforu çiftledi. Uzun top da denemedi. Hiç çıkamadılar. 5 savunma 5 hücum bir takım oldular. Ve goller gelmeye devam etti. Sonrasına yaptığı Uygar ve Alper değişiklikleri ise geç oldu. Fenrbahçe güç açısından rakibinin çok çok gerisinde kaldı. Fark gittikçe arttı. 75. dakikada arkadaki dörtlünün Fernandao’ya uzaklığı 60 metreye çıkmıştı ki, bu şekilde futbol oynamak olanaksızdır.

Young Boys’u hatırlattı

Aykut Kocaman’ın takımının Kadıköy’de oynadığı Young Boys maçını hatırladım dün. Orta saha şeffaftı hocanın tanımıyla. Dün gittikçe düşen oyun bunun da ötesindeydi. Kırımızı kart sonrası biraz öne çıksa da yorgunluk çok belirgindi.

Açık söylemek gerekirse bu kadroya bu oyunu oynatabilmek olağanüstü bir durum.
Ve bu durumun etkisi her yere dokunacak. Şehrin karşı yakasına da.
Dün dip oyunla Pereira, Hamzoğlu’nu da kurtardı aslında.
Birbirimizi yukarı iteceğimize, dibe yuvarlanırken koruma sağlıyoruz.
Ne vahim...

Hayal kırıklığı!

Fenerbahçe’nin büyük umutlarla transfer ettiği Robin van Persie, Molde karşısında da oldukça etkisizdi. Sahada hiçbir varlık gösteremeyen Hollandalı yıldıza, teknik patron Pereira da 69 dakika dayanabildi. Tecrübeli futbolcu yerini Alper Potuk’a bırakırken, ortaya koyduğu oyunla tam bir hayal kırıklığı yarattı. Van Persie’nin bu formuyla, Fernandao’yu kesmesi bile zor görünürken, fiziksel anlamdaki yetersizliği, geçen sezon yaşadığı sakatlığa ve bu yaz yeterince çalışmamasına bağlanıyor.

YORUM YAZ