MENÜ

Başakşehir'e derin bir nefes

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Olympiakos maçında da görünen ve yaşanana benzer bir golle erkenden öne geçince oyunun Başakşehir için daha kolay geçeceğini düşünmek yanlış değildi. Konuk ekip için, Osmanlı’nın neredeyse elle tutulabilecek yıpranmışlığını da hesaba kattığınızda özellikle Cengiz ve Visca’yla kontratak imkanları bulmak kolay olacaktı. Bu kadarla da kalmıyor. Mehmet Güven’in kendi standardının çok altında bir formla yaptığı basit pas hatalarından birinde Cengiz’in yakaladığı net şansın vaat ettikleri de var.

Son ana kadar!

Yani aslında korkulan zemin dışında hemen her şey Başakşehir’in lehine gelişti. Beklemeyi seven bir takıma karşı bekleyen takım olma şansını hemen kazandılar. Fakat maçı koparamadılar. Osmanlı son saniyeye kadar oyunda kaldı. Abdullah Avcı, özellikle N’Diaye’nin kolay top alıp hızlı hücum kurmasının ve Osmanlı kanatlarının hücuma destek vermesinin önüne geçmek istedi. Bunu da büyük oranda yaptı. Ev sahibi iki savunma bekini oyuna kattığında hem buradan çizgiye inip üretim sağlayabiliyor hem de hücum genişlediği için araya adam sokuyor.

Seviye geride...

Ancak bu dar rotasyonlu takım için sezonun 44. maçına çıkmak kolay değil. Benim de en az oyuncular kadar umutlu olduğum Olympiakos maçındaki yıkım ise fiziksel yorgunluğun çok ötesinde sonuçlar doğurmuş belli ki. Yapamadılar. Ayakta kalamadılar. Başakşehir ise Vodafone Arena’da Beşiktaş’a karşı oynadığı futbolun çok gerisinde. O oyunda Mehmet Batdal’ın orta sahasına verdiği destekle oyunu tutmaları ve iki kanadı özellikle geçiş oyununda şahane kullanımlarına şahit olmuştuk. Bugün bu seviyenin çok gerisindeler. Eğer bu dönüm noktası maçta istediklerini alamasalar bir daha toparlanmaları mümkün olmayabilirdi. Şimdi bir derin nefes alacaklar.

YORUM YAZ