MENÜ

Boğanın intikamı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Futbol böyle bir şey işte. 2 büyük turnuvayı es geçip inanılmaz zorluklarla gelirsin Alp Dağları’na, revire dönmüş kadronla, futbolda şansa inanmasan da, mucizevi bir şekilde yarı final oynarsın ama 2 gün sonra muhteşem Türkiye unutulur, İmparator tartışmalarına nokta konulur. Çünkü iyi futbol maalesef 1-2 gün konuşulur, burada final oynamak önemlidir ama aslolan kupayı kaldırmaktır, gerisi tamamen teferruattır... Hep söylenip durduk, ‘Panzerler karşısında pisi pisine elendik’ diye. Azıcık kalmıştı finale, şu kadarcık... Ne yani, finale kalacaktık ve kupayı da vatana getirecektik! Fakat dünkü mücadeleyi izledikten sonra İspanyollar’a şapka çıkardım doğrusu. “Dede” Aragones tarihe geçti, kupayı kazanan en yaşlı teknik adam olarak. Merak etmeyin, yaşlı olmanın yanı sıra onun da bir çok açığını bulacaklardır bizimkiler. İlk yarıda Torres şov vardı. Golde Liverpoollu süperstarın inatçılığı mı diyelim, yoksa bizi evimize yollayan Lahm’ın lakaytlığı mı?
Hani Lineker 1996’da demiş ya, ‘22 adam 90 dakika boyunca topun peşinde koşar. Ama sonunda Almanlar kazanır...’ Bizim Aragones ve öğrencileri, tarihe geçen sözlerini müthiş taktik savaşını kazanarak altetmeyi başardı. Ha unutmadan bir de neymiş; Almanlar, kırmızı forma giyen bütün rakipleri karşısında kazanmış... Geçiniz!
İspanya’yı kutluyorum ama iyi ki şampiyona bitti diyorum. Çünkü ailemi ve oğlum Remzi’yi çok özledim...

YORUM YAZ