MENÜ

Delikanlı Delgado!

Abone Ol Google News

Beşiktaşlı basketbolcuların çağrısına, futbolcular da uydu. Ancak biri vardı ki, yerinde duramadı. Tribünün coşkusuna ortak olan Arjantinli sanki açık tribünde yetişip, kapalıya terfi etmiş gibiydi!

Haberin Devamı

Beşiktaş-Kızılyıldız maçına Kaan Bora’dan farklı bir bakış...

Kızılyıldız maçı öncesi, Beşiktaş Basketbol takımının kaptanı Onur Aydın “Delikanlı taraftar, salona gelsin” diye bir çağrıda bulunmuştu. Sezon başından bu yana başarılı performanslarıyla alkışı hakeden basketbolcuları, Siyah-Beyazlı taraftarlar da yalnız bırakmamıştı. Akatlar hınca hınç dolmuş, yine tarihi günlerinden birini yaşıyordu. Beşiktaş seyircisi, Avrupa’nın önemli basketbol ekollerinden birine, ‘tribün baskısının’ nasıl olacağını en gözalıcı biçimde gösteriyordu. Tabi salondaki hakim rengin Siyah-Beyaz olması da, ezeli rakibi Partizan’ı aklına getirip, şüphesiz moralinin bozulmasına yol açıyordu konuk ekibin...
Ne de olsa Arjantinli...
Salonun sıradışı misafirleri de vardı. Beşiktaşlı futbolcular, ULEB Cup’taki kritik sınavda basketbol takımına destek vermek için tribündeki yerlerini almışlardı. Cisse, Tello, Üzülmez, Toraman, Zan, Baki, Mehmet Sedef hepsi oradaydı. Ama içlerinden biri vardı ki, yaşadığı coşkuyu anlatmak gerek: Matias Delgado... Arjantinli yıldız, taraftarların tezahüratlarına bire bir katılmaya çalışıyor, tempo tutuyordu. Heyecandan karşılaşmayı ayakta izleyen Tangocu sanki yeni açıkta yetişip, kapalıya terfi etmiş bir taraftar gibiydi. Coşkusu görülmeye değerdi. Öyle ki, kendi ülkesinden esintiler taşıyan “Dale Boca” çalındığında yerinde duramıyordu. Taraftarın ‘üçlü çekmek’ için davet ettiği Baki’den daha tribüne yatkın bir tavrı olduğu aşikardı. Eee “Ne de olsa Arjantinli” diyorduk içimizden... Belki de Delgado’nun taraftar kültürünün en üst düzey ülkelerinden biri olan Arjantin’den gelmesi başarılı orta saha oyuncusunun içi içine sığmayan bir çocuk kimliğine bürünmesine yol açtı, kimbilir... Teknik direktör Ertuğrul Sağlam’ın “İçi dışı bir. Çok karakterli, disiplinli, takım içinde sorumluluk almaktan kaçmayan bir oyuncu” diye tanımladığı Tangocu ne kadar halkın içinden ve kasıntıdan uzak bir kişilik olduğunu gözler önüne seriyordu... Futboldaki müthiş yeteneğini özellikle bu sezon yeni yeni vizyona çıkarmaya başlayan Delgado, sahada bulunmadığı zamanlarda da kalben Beşiktaş’ın yanında olacağını gösteriyordu aslında...
Darısı bu sezon...
Bu arada her ne kadar sponsorları adlarının sonuna ekleseler de iki kulüp takımı Beşiktaş ve Galatasaray’ın ULEB Cup’ta ilk sekiz takım arasına kalması ülke basketbolunun yol haritasında olumlu bir gelişmedir. İki Türk Coach Ergin Ataman ile Murat Özyer’in ekiplerinin Torino’daki mücadelesi kazanan veya kaybeden kim olursa olsun ülke basketbolu adına umut veriyor insana... Bir de dip not: 1996’te Efes, basketbolda ilk Avrupa zaferimiz olan Koraç’ı aldığında ilk sekizde Fenerbahçe ile karşılaşmıştı. Darısı bu sezona...

Haberin Devamı
YORUM YAZ