MENÜ

Sağır ve kör

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ormanda ilerleyen kurbağa sürüsünden iki tanesi bir çukura düşmüş. Diğer bütün kurbağalar çukurun ağzına toplanıp, çaresiz bir şekilde bakıyorlarmış. Çukur bir hayli derin olduğundan düşen arkadaşlarının zıplayıp dışarı çıkması mümkün gözükmüyormuş. Yukarıdaki kurbağalar, boşuna çabalamamalarını söylemişler arkadaşlarına: “Çukur çok derin. Dışarı çıkmanız imkânsız!” Ancak, çukurdaki kurbağalar onların söylediklerine aldırmayıp var güçleriyle zıplamayı sürdürmüşler. Yukarıdaki koro, ısrarla boşuna çırpınıp durmamalarını, ölümün kendileri için kurtuluş olduğunu söylüyorlarmış. Sonunda; çukurdaki kurbağalardan biri söylenenlerden etkilenip, mücadeleyi bırakmış. Diğeri ise; onlara aldırmadan zıplamaya devam etmiş. Yukarıdaki kötümser koronun ümit kırıcı sözlerine hiç kulak asmadan çabasını sürdürmüş. Sonunda bir olmazı başarıp çukurdan kurtulmuş. Meğer o kurbağa SAĞIRMIŞ!
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve arkadaşları, olumsuz düşüncelere kulaklarını kapatarak, yüreğindeki umudu kimsenin çalmasına izin vermediği için Fenerbahçe’nin tarihini değiştirdi. 90 yılda yapılamayanı sadece 10 yılda gerçekleştirdi. Bir inanılmazı başardı. Camiadaki ve medyadaki kasıtlı saldırılara, haksız eleştirilere, belaltı oyunlara aldırış etmedi. Bu negatif koronun itirazlarına hiç yüz vermedi, duymazdan geldi. Devrim de zaten böyle gerçekleşti.
‘Stajyer’ sıfatıyla aşağılanan ve taraftarına hedef gösterilip ıslıklatılan futbol efsanesi Zico da, yuhlanan, ıslıklanan futbolcular da bunlara kulaklarını kapatarak sadece işlerine baktılar. Ve sonuç ortada; Devler Ligi’nde çeyrek final.
Ancak şimdi işleri daha da zor. Samimiyetsiz övgü bombardımanı, haksız eleştirilerden çok, ama çok daha fazla tehlikeli. Tarih boyunca liderleri en büyük felaketlere sürükleyen kör edici abartılı övgüler olmuştur. Artık insan sarrafı olmuş ve nice ihanetlerin içinden süzülmüş olan Aziz Başkan, tıpkı kasıtlı saldırılara olduğu gibi, sahte övgülere de sağır kalmayı sürdürecektir. Zico’yu anlatmaya gerek yok; O zaten egosunu yenmiş bir futbol dervişi. Futbolcular da kendi tribünlerden gelen her türlü abuk subuk tepkiye kulaklarını kapayabilecek olgunluğa ulaştı.
Fenerbahçe her başarısını kendine rağmen alıyor. Daha doğrusu devrimin ilerleyebilmesi ve direnç noktalarının oluşması hâlâ bu kulübün kendini yenebilmesine bağlı. En büyük rövanşı ve en önemli maçı hep kendisiyle. Büyük Yürüyüş’ün şifresi, tıpkı saçma sapan tenkitlere olduğu kadar, körlüğe yol açacak abartılı övgülere sağır kalmayı öğrenmekten geçiyor.

YORUM YAZ