MENÜ

Hak edilmiştir!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe daha maçın hemen başında bulduğu gole rağmen, kendi karakterinden tanınmayacak kadar uzaklaşınca ağır bir darbe aldı.
Oynatmamaya çalışan can derdindeki bir rakibe karşı, oynamamaya çalışan takımdı sanki Sarı Lacivertliler. Hürriyet, Alex’in hürriyetini kısıtlayıp, kendi kafalarına göre kimileri de saklambaç oynamaya başlayınca tam bir kakafoni çıktı ortaya...
Semih, Deivid’in aşırtma pasını auta atmasa maç orada kopacaktı belki de. Ama Fenerbahçe bu, kendi ayağına dolanmayı ve gerilimi hep sevmiştir. Öne geçtikleri her gol sonrasında, rakibi buyur eden bir kimliğe büründüler. Yani zorla, bağıra bağıra istediler bu skoru.
Buna rağmen 89’da ‘piyango’ bir penaltı kazanıyorsun, yani maça noktayı koyacaksın. Alex’i beklerken fiili durum yaratan Kejo topun başında bitiyor ve tribünlere nişanlıyor. Ve o Kejo hayatının belki de en berbat 10 dakikasını oynuyor. Faturası da çok ağır oluyor.
Sonrasında yeniden kanserojen etkili dakikalar başlıyor. Ve uzatmaların ‘asla kronometre hesabı tutulmayacak’ bonuslarında beraberlik golünü yiyorsun. Fikstür dezavantajını biraz olsun düzelten iki puanlık avantajını rakibe hediye ediyorsun. Artık belli oldu. Bu işin düğümü Ali Sami Yen’de çözülecek.
Hakem ve yardımcılarına gelince, arzulanan sonuç elde edildiği için nasıl olsa yere göğe sığdırılamayacaktır. Hem de birilerini anında dar ağacına gönderenler tarafından. Üzerinde durmaya bile gerek yok! Çünkü Fenerbahçe ne yaptıysa kendi kendine yaptı.

YORUM YAZ