MENÜ

Düşmeyen tek kale

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe, Sivas’taki maçtan tamamen bağımsız olarak kendi hedef maçına çıkmıştı ecel teri döken Gençlerbirliği önünde.. Sanki düşme korkusu yaşayan ve deplasmanda oynayan Sarı-Lacivertliler, şampiyonluk trenini son anda kaçıran ve ev sahibi olan Kırmızı-Siyahlılar’dı. Orta alan, misafirperverlik gereği Başkent ekibine terk edilmişti. İkinci toplarda hiçbir Fenerbahçeli yoktu. Hazırlık karşılaşması sanabilirdi bilmeyenler.
Kararlı olan, hangi şartta olursa olsun kaleyi asla düşürmeyeceğini ele güne ilan eden tribünlerdeki devrim muhafızlarıydı. Kulübe çağ atlatan koşulsuz desteklerinden asla taviz vermeyeceklerini dosta düşmana gösterdiler bir kez daha... Sakatlıklar yüzünden felç inen sol kanada monte edilen Ali Bilgin, vücudun alışamadığı başarısız bir ‘protez’ gibiydi. Sivas’tan ilk gol haberi geldiğinde Fenerbahçe iki kişiyle ayrı ayrı yönlere taç atışları kullanıyordu Saracoğlu’nda. Kahe’nin zincirleme hatalarla gelen gelen golü bile yetmemişti inancı sarsılmış Sarı-Lacivertliler’i silkelemeye... Oysa zaten asıl hedef Şampiyonlar Ligi’ydi.. Şampiyonluk ise olsa olsa ‘bonus’ olabilirdi. Bu maçtaki galibiyetin manevi getirisi ve devrime katkısı bir yana, riske edilen maddi gelir kulüp kasasına bu yıl giren 43 milyon YTL’ydi en azından... ilk yarının uzatmalarında Edu’nun ‘eli’ ile gelen beraberlik golü, “ancak böyle atabilirdi” dedirtti herkese... İkinci yarıda Semih ve Deivid ile rahatlayan, Hakan’ın golüyle yeniden endişeye kapılan Fenerbahçe, Galatasaray’ın galibiyetiyle Devler Ligi’ni garantiledi. Peki benzer bir ilâhi ironi hafta sonunda neden tekrarlanmasın?

YORUM YAZ