MENÜ

Böyle gitmez!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe ilk 12 dakika kusursuz fırtına estirdi. Elazığspor kalesini tam anlamıyla ablukaya alıp her yerden topa tuttu. Fakat rakip kaleden çıkarılan ilk uzun topta az daha golü yiyordu. İşte o kimya bozan andan itibaren fırtına önce durdu sonra tersine döndü.

Elazığspor önce dengeyi sağladı sonra Fenerbahçe defansına ecel terleri döktürmeye başladı. Ev sahibi cesaretin dozunu artırdıkça, Sarı-Lacivertliler’de panik atak başladı ve dirençleri düştü. Fenerbahçe’nin bocaladığı dakikalarda Alper’in yarattığı ikiye bir gol pozisyonunu Baronianlamsız bir vuruşla heba etti.

İlk yarı böyle bitti zannedilirken Mehmet Topal’dan rakip kale önünde yaptığı saçma bir hata ve sonrasında 4 defans adamının sadece seyretmekle yetindiği Onur, hepsine göstere göstere topu uzak köşeye bıraktı.

Fenerbahçe sanki şampiyonluk yolunda hayati önemde bir puan maçına değil de, ilkini 3-0 kazandığı kupa maçının rövanşına çıkmıştı. Ve skordan hiçbir rahatsızlıkları yokmuş gibi oynuyorlardı.

Hüseyin Göçek’i Fenerbahçe taraftarları çok iyi bilir. Yüzüne aldığı dirsek darbesiyle ağzı burnu kanayan Alex’e sarı kart gösterdiği o sahne hafızalardan hiç silinmedi. O zaman bir hayli övgü almıştı. Tadı damağında kalmış demek ki!

Ersun Yanal da paralize olmuş besbelli. Uzatmalarda maçı alabilmek için saldırmak yerine, beraberliği koruyabilmek için Alper Potuk’u çıkarıp Selçuk Şahin’i alıyor. Nereden baksan bir tuhaf! Nereden baksan acınası bir durum. Kalan deplasman maçlarını bir kez daha hatırlatmaya gerek yok sanırım.

Maçın kader adamı Fenerbahçe’ye golü yediren ve golünü atan Mehmet Topal desek, Gökhan Gönül’e ayıp olacak.

YORUM YAZ