Kartal affetmedi

Son yıllarda izlediğim en heyecanlı, en keyifli maçlardan biriydi. Dile kolay; 35 dakika boyunca üstünlük tam 24 kez el değiştirdi, 8 kere de berabere oldu skor. Adeta nefesler kesildi. Ama son 5 dakikada büyük hakimiyet kuran Beşiktaş, mutlaka kazanması gereken maçı almasını bildi.
Aslında Galatasaray-Telekom serisinden farklı bir durum yoktu ilk 35 dakikada. Aradaki tek fark, son anları iyi oynayan Telekom’un, bu kritik bölümleri kendisinden daha iyi oynayan bir Beşiktaş bulmasıydı karşısında.
Ergin Ataman, Dalmau-Chase ikileminde, daha savunmacı ve daha oyuncu kurucu olan yeni geleni tercih ederken, girdiği riskin karşılığını fazlasıyla aldı. Chase, 33 dakikaya 16 sayı, 6 ribaunt ve 4 asist yayarken, diğer yeni Drobnjak müthiş başladı oyuna. İlk çeyreğe 10 sayı sığdıran Drobnjak’ın yerine giren Hırvat Nicevic, Sırp’ın bıraktığı yerden devam etti. Sakatlanan Kaya’yı yedekleyen Onur, kısa sürede 6 sayı, 3 ribauntla oynayıp görevini kusursuz yerine getirirken, 2. yarıda sazı ligin en istikrarlı yabancısı Shumpert aldı. 7/10 isabet oranı ile ikinci 20 dakikada 19 sayı ile Telekom potasını çökerten Shumpert, sezonun MVP’si olmaya aday olduğunu bir kez daha ispatladı.
Kartal’ın galibiyeti daha çok istediği çaldığı 13 toptan da belli oluyordu aslında. İlk çeyrekte hiç top kaybetmeyen evsahibi, daha konsantreydi, daha arzuluydu, taraftarı da coşkuluydu, kazanan da hak eden oldu.
18 sayı, 8 ribaunt, 8 asist’le (7’si ilk yarıda) triple-double’a yaklaşan Williams ise yalnız kalınca Telekom için mağlubiyet kaçınılmaz oldu.